-
Berlinale 2025 – El mensaje
Berlinale’yi Iván Fund’ın yazıp yönettiği Arjantin, İspanya ve Uruguay yapımı El mensaje (The Message) ile kapattık. Keşke daha görkemli bir final olsaydı! 🙂 Filmin Gümüş Ayı Jüri Ödülü kazandığını da belirtmeden geçmeyeyim. Mara Bestelli, Marcelo Subiotto, Anika Bootz ve Betania Cappato’nun rol aldığı siyah-beyaz film, Arjantin’deki ekonomik kriz sırasında, hayvanlarla iletişim kurma yeteneğine sahip dokuz… Continue reading
-
Berlinale 2025 – La cache
Christophe Boltanski’nin 2015’te yayımlanan aynı adlı romanından uyarlanan filmin yönetmeni Lionel Baier. İsviçre, Lüksemburg ve Fransa ortak yapımı olan filmde Dominique Reymond, Michel Blanc, William Lebghil, Aurélien Gabrielli ve Liliane Rovère başrolleri paylaşıyor. Hikâyenin merkezinde dokuz yaşındaki kahramanımız var. Anne ve babası Mayıs 1968 öğrenci protestolarına katılırken, o da büyükanne ve büyükbabasının evinde, geniş ve… Continue reading
-
Berlinale 2025 – The Thing with Feathers
Dün, başrol oyuncusu Benedict Cumberbatch’in de katıldığı The Thing with Feathers’ın Avrupa prömiyerindeydik. Ancak Benedict, sabah erken saatlerde Londra’da çekimi olduğu için filmi izleyemeden ayrıldı. Zaten salonda izleyicilerin heyecanını görünce, o varken nasıl bir seyir olurdu, pek emin olamadım. 🙂 The Thing with Feathers, Max Porter’ın Grief Is the Thing with Feathers adlı romanından uyarlanan,… Continue reading
-
Berlinale 2025 – If I Had Legs I’d Kick You
Dün izlediğimiz film Berlinale’nin ana salonunda gösterilince, ben de fırsattan istifade Tildacığımızın imzalı afişini çekip araya sıkıştırdım. Tesadüf bu filmin kahramanının adı da Tilda. If I Had Legs I’d Kick You, Mary Bronstein’in yazıp yönettiği ve aynı zamanda rol aldığı, Rose Byrne’ın başrolde yer aldığı 2025 yapımı bir Amerikan komedi-drama filmi. Prömiyerini 24 Ocak 2025’te… Continue reading
-
Mutluluğun Mimarisi – Alain de Botton
Mimariden yola çıkarak hayat üzerine derinlemesine düşündüren, okuması hem keyifli hem de öğretici bir kitap. Bireyin ve toplumun mimariyle kurduğu karşılıklı etkileşim, estetik beğenilerimizin psikolojik temelleri ve yaşam felsefesi üzerine sunduğu çözümlemelerle gerçekten zihin açıcı. Continue reading
-
Berlinale 2025 – Den stygge stesøsteren
Açılın, bu konu derin ve bu film sarsıcı! Dün Den stygge stesøsteren (The Ugly Stepsister)’in Avrupa galasındaydım. Norveç, İsveç, Polonya ve Danimarka ortak yapımı olan bu film, Mart ayında Norveç’te vizyona girecek. Yönetmen koltuğunda, ilk uzun metrajlı filmiyle Emilie Blichfeldt oturuyor. Prömiyerini 23 Ocak 2025’te Sundance Film Festivali’nin Gece Yarısı Bölümü’nde yapan film, 16 Şubat’ta… Continue reading
-
Berlinale 2025 – Minden Rendben
75. Berlin Uluslararası Film Festivali (Berlinale), 13-23 Şubat 2025 tarihleri arasında Berlin’de gerçekleşiyor. Bu yıl festivalin sanat yönetmenliğini Tricia Tuttle üstleniyor. Festival kapsamında, İngiliz oyuncu canımız Tilda Swinton’a Onursal Altın Ayı ödülü takdim ediliyor. Aktivistlerin Gazze’ye destek amacıyla Swinton’a yönelik boykot çağrısına rağmen, oyuncu törene katıldı ve bence iyi bir açıklama yaptı. Almanya’da resmî bir… Continue reading
-
Solgun Ateş – Vladimir Nabokov
Bu kitap yazılmışken hâlâ yazmaya devam etmek, hele de oyunlu metinler kurmaya çalışmak, cesaret isteyen bir iş. İnsan neden devam ettiğini sorgularken, yine aynı kitabın etkisiyle oyuna dâhil olup benzer metinler yaratma arzusuna kapılıyor. Kitap, oyunlara meraklı okurlar için bir tür Jumanji. Tehlikeli, sürükleyici ve yarım bırakılamaz… Korkuyorsunuz ama oyun ne yapıp edip sizi içine… Continue reading
-
Azaltarak bırakmamak
14.02.2025, 06:08, Berlin Dün sabah panjurları açtığımda şehirle bembeyazdı. Beklemiyordum, şaşırdım. Şubat, sürpriz yaptı bize. Mart yakın olduğundan, kışın son karı olduğunu bildiğimden daha da güzeldi. Bütün gün usul usul yağdı. Sakince, ıslatmadan ama yerini sağlamlaştırarak. Uzun yürüdüm. Kar, Berlin’i aydınlatıyordu, ben de içimdekileri ona serdim. Bütün gün o yavaş karı ve şehri nasıl güzelleştirdiğini… Continue reading
-
Ölçekler
Bugün varlığını bugün öğrendiğim ihtimam etiği(ismi de nasıl güzel) üzerine bir makale okurken kadının yaklaşımının karmaşıklığı, erkek araştırmacıların düz ölçeklerine uymayınca ‘ahlaki olgunlaşmamışlık’ ve kararsızlık göstergesi olarak yorumlandığını okudum. Bugün ölçekler ve bizler üzerine yazmak istedim o yüzden. Yazımın sonuna linkini bıraktığım makale çok besleyici. Ne yaparsak yapalım, karşımızdakinin elindeki veya zihnindeki ölçeğe göre değerlendiriliriz.… Continue reading