• Bu filmde öpüşüyorum!

    16.11.2024, 06:19, Berlin Burada sosyal medyaya son sövüşüm üzerinden ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum ancak çok olmasa gerek. Ve ben dün Instagram’a geri döndüm. İstikrarda Berke gibi olunuz! Öykülerim yayımlandıkça oradan paylaşıyordum ama sanıyorum bu kez kesin dönüş yaptım. Yine de söz konusu bensem hep bir açık kapı bırakmak gerekir. Aslında bir haftadır Twitter’da, evet… Continue reading

  • Sonunu düşünen kahraman olamaz Memati!

    15.11.2024, 06:46, Berlin Doğan Cüceloğlu’nun beni çok etkileyen bir videosunu izledim. Cüceloğlu öğrenimi için Amerika’ya gidiyor. Doktora dersleri alıyor. Bu dersler için haftada yüzlerce sayfa İngilizce okuma yapması gerekiyor ve o noktada İngilizcesinin pek de yeterli olmadığını fark ediyor. Okumalar yetişmiyor. Okuldan atılacağı endişesi ile ruh hâli bozuluyor. Bir süre sonra intihar etmeyi bile düşünüyor.… Continue reading

  • Edebiyatın Esin Perileri: Resim – Murat Gülsoy

    Murat Hoca’nın yeni bir seminer dizisi var. Edebiyatı etkileşimde olduğu disiplinler gözünden inceliyor. İstanbul’dayken bu seminer dizisinin bir ayağına denk geldim, çok hoş oldu. Üstelik Murat Hoca’nın çok çok yetkin olduğu bir alan, resim. Oldukça keyifli bir seminerdi. Yeni resimler ve kitaplarla tanıştım, arkadaşlarla buluştum, ilham aldım, kitabımı imzalattım daha ne olsun 🙂 Sanat üzerinden… Continue reading

  • Ev özlemi

    13.11.2024, 08:26, Berlin Kısa İstanbul tatili bitti. Hemen saatler erkene kuruldu, sabah ritüellerine dönüldü. Az önce annemle konuştum. “Evini özlemiş misin,” diye sorunca “Evet,” dedim. “Sen de yaşlanmışsın Berke,” dedi. Olabilir. Eskiden rahatımın yerinde olduğu seyahatlerden asla dönmek istemezdim. Değil bir hafta, iki ayı bulan kalışlarımda bile evime özlem duyduğumu pek hatırlamıyorum. Keşfetmeli ya da… Continue reading

  • En azından benim için

    08.11.2024, 05:37, Berlin Rutinler stresimizi azaltmakta çok etkili. En azından benim için. O gün beni strese sokacak bir şey yapacaksam rutinlerimle güne başlamak aslında o günün diğerlerinden çok da farklı olmadığı hissiyatını aşılıyor bana. O gün seyahat günüyse aynı vakitte kalkmış, yazısını yazmış, kitabını okuyarak güne başlamış Berke ile bunları es geçerek başlamış Berke arasında… Continue reading

  • Ebe!

    07.11.2024, 07:51, Berlin Arabadaydık. Çiseleyen yağmur araba camındaki tozla birleşip çamurlaşıyordu. Berlin’in en büyük ve en eski bulvarında, sokak lambalarının yüzyıllık gölgeleri yeni asfalta düşüyordu. Konuşulması gerekenleri söylemiş olmanın mayhoş rehaveti vardı üzerimizde. Günlerdir etrafımızda dolanan ama bizi sobeleyemeyen sözlere yakalanmıştık sonunda. Şimdi bir sağanak bekliyoruz camları arındırmak için. Continue reading

  • Edepsiz edebiyat

    05.11.2024, 06:18, Berlin Alfred L. Kroeber, Amerikan antropolojisinin öncülerinden biri. Kroeber’in kültüre dair temel savı, kültürün biyolojik değil, öğrenilmiş bir yapı olduğu. Kroeber’e göre, insan davranışları ve değer sistemleri, biyolojik kökenlerden ziyade çevresel ve toplumsal etkileşimler yoluyla şekilleniyor. Kültür kalıtımla aktarılmadığı gibi biyolojik içgüdülerle de belirlenmiyor; nesilden nesile aktarılırken öğrenme yoluyla ediniliyor ve toplumsal yapıların… Continue reading

  • Buradayız!

    04.11.2024, 07:44, Berlin İran’da kıyafet baskılarına direnmek için soyunan genç kadın yeni feminizm sembolümüz oldu. Akıbetini bilmiyoruz ama iyi olmadığını ya da olmayacağını kestiriyoruz. Bir dava uğruna kendinden vazgeçebilmek kadar cesaret isteyen pek bir şey yok. Tarihin tozlu sayfaları bu şanlı kadınlar ve direnişleriyle dolu. Bugün şans eseri Anne Royall ile ilgili bir yazı düştü… Continue reading

  • Sisifos Söyleni – Albert Camus

    Benim için anlaması çok zor bir kitaptı. Yaratımla ilgili bölümleri nispeten kolay ve keyifli buldum. Kitaplığımın tekrar okunması gerekenler köşesinde yerini aldı. Continue reading

  • Görmek – José Saramago

    Saramago ironisini ve absürtlüğünü çok seviyorum. Kitaptaki geçişler biraz keskindi, parçalı bir yapısı vardı. Takip etmekte zorlandığım yerler oldu, bazı kısımlar da daha kısa olabilirmiş sanki. Yine de severiz efenim. Continue reading