• Yaşadığım Gibi – Ahmet Hamdi Tanpınar

    Tanpınar okumak hep çok güzel. Ondan kurgu okuması ayrı, kurgu dışı okuması ayrı güzel. Kafasının içine girebilmek, çok yönlülüğünden nasiplenmeye çalışmak. Sen ne güzel insansın Tanpınar. Bir de kurgu dışı bu kitaptaki anlatımın şahaneliği nedir, bu nasıl mümkün olabilir. Tanpınar olmazları olduran benim için. Continue reading

  • Bir Gemide – Ferit Edgü

    Sadelikteki ihtişam… Sadeliğin içinde zaman zaman çok şiirsel, zaman zaman çok katmanlı bir yapı. Kitaptaki öykülerin her kişi ve her an için ayrı bir derinliği var. Leyla Erbil gibi her okuyuşta farklı bir yere çıkıyorsun. Continue reading

  • Paşa gönlüm

    Birbiriyle alakasız görünen ama aslında çok alakalı iki fotoğraf. Dünden ve bugünden. Hayatım boyunca başta kırmızı olmak üzere gülden hiç hoşlanmadım. Dün çiçekçiye girdiğim gibi uçuk turuncudan pembeye uzanan bu buket beni çok etkiledi. Ama güldü, gül alamazdım, ben gül sevmezdim. Diğer buketler arasında gidip geldim. Yaptığım aranjmanlar beni mutlu etmedi. Farklı çiçeklerle kasaya yönelmişken… Continue reading

  • Turandot – Puccini

    Dün akşam Staatsoper’de Puccini’nin son eseri Turandot operasını izledik. Nessun dorma aşkına. Tenor Brian Jagde muhteşemdi, koro da. Ama ben yine Pavarotti döngüsüne girdim çıkamıyorum. Hem konusu hem de uyarlanışı itibariyle çok enteresan bir operadaydı. Aslında bu bir Asya operası, hikâye Binbir Gece Masalları’ndan geliyor. Çin prensesi ikinci perdede ete kemiğe bürünse de kocaman bir… Continue reading

  • Gönderilmeyen mesaj

    26.10.2024, 06:12, Berlin Seneler önce sosyal medyayı bırakma sebebim radikalleşmekten, sahtelikten, ‘beni görün’ arzusundan kurtulmak içindi. Tüm hesaplarımı kapatmış ve WhatsApp’ı da silmiştim. Sonrasında gelen o özgürlük, bağımsızlık ve kendine yetebilme duygusunu hayatım boyunca bir daha hissedebileceğimi düşünmüyorum. Uçlarda yaşamayı sevdiğimden neredeyse cep telefonu kullanmayı tamamen bırakıyordum, iki üç hafta telefonsuz yaşadım ama çevremdekiler daha… Continue reading

  • Çalınmayan kapılar

    25.10.2024, 06:11, Berlin Hulki Aktunç’un günlüklerini okuyorum. Yaşamına, okuduklarına ve Türkiye’ye gündemine ilişkin notlar var. Yazar günlükleri muazzam bir araç hem yazarı hem de o günü anlamak için. Benim günlüklerimeyse gündemi bilinçli olarak sokmamaya çalışıyorum. Sanki bu satırlara girdiğinde daha da yayılacakmış gibi geliyor kötülük. Günler karanlık. Her yere sızıyor. Her şey manasız geliyor. Geçen… Continue reading

  • Altın Ekim

    23.10.2024, 06:05, Berlin Güneş benden iki saat sonra uyanıyor. Tatillerde mutlaka güneşin doğuşunu izlerim ama evde ancak denk gelirse. Geçen hafta gökyüzünü çok tatlı bir pembelik kapladı güneş doğmadan. Hoşuma gitti ama kafamı indirip kitaplarıma gömüldüm. Sonra yavaşlamak istediğim aklıma geldi. O ânın tadını çıkarmalıydım. Bıraktım kitapları, pencerenin önüne dikildim. Yazdan kalan sineklikler rahatsız etti.… Continue reading

  • Duyarsızlaştırma merkezi

    22.10.2024, 08:30, Berlin Alarm çalmadan uyandın. Beynin öğrendi. Kasların yataktan çıkmaya direniyor. Alarm imdadına yetişiyor. Telefonuna bakıyorsun. Mesaj yok. Birinci dereceden bir felaket olmamış o gece. Klozete oturuyorsun. Uzak dereceden katliamlara, savaşlara, kardeşini sırtlayıp çıplak ayaklarıyla kilometrelerce taşıyan çocuklara, soykırımlara, kuruyan nehirlere, kanlı vücutlara, evlatlarının cesetlerine bile razı annelere bakıyorsun elindeki camdan. Çişin yukarı akan… Continue reading

  • Kişisel gelişiyoruz

    20.10.2024, 06:09, Berlin Elle yapılan ve ekran içermeyen aktiviteler kovaladığımdan bahsetmiştim. Numaralandırılmış boyama tablolardan aldım. Boyama kadar beynimi susturan bir aktivite olamaz. Mandala boyamayı da çok severim. Süreç başlı başına bir kişisel gelişim imkânı oldu benim için. Alışveriş yapmaktan hiç hoşlanmam çünkü asla şıklar arasında karar veremem. Tüm seçenekleri taramam gerekir ancak öyle kendimi iyi… Continue reading

  • Daha iyisi mümkün

    19.10.2024, 06:34, Berlin Günlerdir yazmamışım. İç ve dış bazı mutsuzluklar… Son yazımın konusu yaklaşmakta olan imza günümün hazırlıklarıydı. Aynı gün içinde iptal olduğunu öğrendim. Aldığımız izinler, değiştiremeyeceğimiz biletler cabası. Gündem dersen eskiden kaçmak daha kolaydı, artık kaçacak bir yer kalmadı. Bu gibi durumlarda bazıları dünya içine çökerek yok olsun geride hiçbir şey kalmasın istiyor. Bazısı… Continue reading