-
Sufi’nin Yolu – İdris Şah
Sufizmle karşılaşmam Almanya’ya gelişimin dördüncü ya da beşinci aylarına rastlar. İlk zamanlardaki farklı bir hayata geçmiş olmanın büyüsü kendini ufaktan bir depresyon hâline bırakmıştı. Bu dönemde Elif Şafak’ın Aşk kitabını okumuş ve sufiliğin hümanizminden çok etkilenmiştim. Sanırım psikolojik durumumun da etkisi çok büyüktü. Sonrasında Mesnevi’yi edindim, fakat aradığım hümanizmi bulamayıp yarıda bıraktım. O dönem bir… Continue reading
-
Koleksiyoncu – John Fowles
Bu bir esaret kitabı ve o esir tutulan benmişim gibi acı çektim. Benim için çok klostrofobik bir romandı. Çizilen karakterler çok enteresan, ikisiyle de doğrudan empati kurabilmeniz mümkün değil. Biçim olarak da çok cesur olduğunu düşünüyorum. Çünkü kitabın ilk bölümü bittiğinde ne olduğunu anlamanıza rağmen size ikinci ve üçüncü bölümü de merakla okutuyor. Toplumun dışına… Continue reading
-
Uzun yaşamın sırrı
04.08.2024, 06:43, Berlin Dün edebiyat alanında benden daha yetkin olduğuna inandığım, bu işlerin içinde olan birinin günde 100 sayfa kitap okumayı marifet saydığını gördüm ve şaşırdım. Yine kafamda karşı tarafa atfettiğim insanüstü özellikler. Onlar çok iyi, ben çok kötüyüm algısı. 100 sayfa benim o gün okumaya gönlümce zaman bulamadığımda okuduğum sayfa sayısı. Hâlâ en az… Continue reading
-
Olursa vs. Olsa bile
03.08.2024, 06:08, Berlin Dün yine yeni bir konseptle karşılaştım, hoşuma gitti. ‘Olursa’yı ‘Olsa bile’ ile değiştirmek. Olursa kişiden bağımsız şartlara bağlı ama olsa bile kişinin kendisiyle alakalı. Fark ettim ki hayatımdaki çoğu konuda benden bağımsız koşullara kafa yormayı çoktaaan bırakmışım. Bunu yapabildiğim için mutluyum. Geçen gün kafa yormayı bırakamadığım konulardan biriyle ilgili tüm olası senaryoları… Continue reading
-
Yeşim taşı
“Hellooo! Welcome, welcome! Very good prices. Come look, no problem!” ”Yabancı değilim efendim.” ”Apo! Beybaba bizden çıktı iyi mi? Buyur beybaba halılarımız çeşit çeşit.” ”Teşekkür ederim. İyi günler.” Buralara geldi mi oldu olası yabancı sanırlar. Büyük babaanne Rümeysa Hanım, kızıl saçlıymış. Pek talibi olmamış. En son yüklü bir çeyiz ile yaşı geçkin, şehrin Tapu Kadastro… Continue reading
-
Mezarcı
31.07.2024, 06:39, Berlin Ben bir mezarcıyım. Her gün onlarca kez bir daha yapmamaya yapmamaya karar verip her gün onlarca kez kendimi gömüyorum. Herhâlde son aylarda bunun bilincindeyim. Önceden farkında olmadan gömüyordum, yine o daha iyiydi. Kendiyle dalga geçme, başkaları eleştirmeden koşa koşa kendini eleştirme durumu bir iletişim biçimi hâlini almış bende. Omurilikten gelen bir davranış.… Continue reading
-
Gamze
30.07.2024, 07:03, Berlin … “Geçebilir miyim?” “Pardon, tabii. Buyurun.” Kadının önünde dikiliyorum mal gibi. Uyum sağlayamıyorsun kızım. Ne yaparsan yap. Olmuyor işte. Alnımda Orospu Şerife’yle, Pezevenk Rahmi’nin kızıdır mı yazıyor sanki? Yazıyor tabii, yazmaz olur mu? Şu üzerimdeki takıma bir maaşımı verdim, dikişleri batıyor. İçimdeki Şerifeler, Rahmiler sıkışıyor. Okuyunca geçer sandım. Evin uğultusu, İskandinav’a yapışan… Continue reading
-
Yurdagül
29.07.2024, 07:27, Berlin Ah Yurdagül! Salak Yurdagül! Kaçtı di mi? Paraları aldı tüydü. Ulan gerzek karı, ne diye paraları verirsin. Önce pasaportları göreyim de. Yola çıkalım veririm de. Herkesi kendin gibi saf mı sandın? İki güzel söze. Ne bok yiyeceğim şimdi? Büyük Hanım polise vermiş midir? Vermez olur mu? Af dilesem? Yediğim ekmeğin hesabını yapan… Continue reading
-
Heeey!
Her şey çok güzel başladı. Küçük kızın – adı Mia’ydı – doğum günüydü. Herkes çok mutluydu. Kız, bizi görünce havalara uçtu. Herkes bizimle fotoğraf çektirdi. Ihlamur ve meşe ağaçlarının arasındaydık. Kargalar bizi kirletecek diye biraz endişe ediyordum ama pastanın gelişi ve müzikle tedirginliğim azaldı. Mia sekiz yaşına girdi. Arkadaşları bir sürü hediye getirmiş. En çok… Continue reading
-
Rahatlama Kitabı – Matt Haig
Kim ne derse desin ben Matt Haig seviyorum. Kurguları çok sürükleyici, değindiği konular beni düşündürüyor. Bu kitabı ise kurgu değil. Dibi görüp epey gün yüzüne çıkmış bir insandan çeşitli tavsiyeler. Kitap mı ondan bile emin değilim 🙂 Kafanızı boşaltacak, bazı konuları hatırlatarak sizi gaza getirecek, sahilde denizi izlerken x2 hızla dinlenebilecek bir kitap arıyorsanız, o… Continue reading