• Yalnız Kadınlar Arasında – Cesare Pavese

    Tezer Özlü referansıyla ilk kitabını okuduğum Pavese’yi anlamadım sanırım. Karakterlerin hepsi çok tuhaftı, diyalog çok fazlaydı. Anlatılanlar çok yüzeysel geldi ya da ben yazarın okuyucuya açtığı çatlaklardan kitaba sızmayı beceremedim. Continue reading

  • Gizli Kalmış bir İstanbul Masalı – Ali Teoman

    Bu kitapla ilgili hem saatlerce yazmak hem de okumayanları düşünerek hiçbir bilgi vermemek istiyorum. Bu kitabın sihiri bence okuyucu tarafından keşfedilmeli. Ali Teoman, sevgili Sezen’in bayıldığı yazarlardan biri olarak benim de kitaplığıma geçen sene girdi. Kitaba başladım ancak anlamayarak bıraktım. Bu hafta tekrar elime aldım ve anlamasam da devam ettim. Ve muazzam bir şeyle karşılaştım.… Continue reading

  • On Women – Susan Sontag

    Susan Sontag’ın yetmişlerde yazdığı yazıların derlendiği bu kitabı okuyunca aynı sorunların hâlâ orada olduklarını görmek gerçekten can sıkıcı. Eski yazılar olsa da beni epey düşündürdüler. Özellikle başlardakiler. Sonlara doğru konu faşizme kaydı, dil değişti. Kitaptan da biraz koptum açıkçası. Continue reading

  • Kierkegaard, anonimlik ve Cüneyt Arkın

    11.08.2024, 06:41, Berlin Geçen gün parkta tshirtünde University of Failure (Başarısızlık Üniversitesi) yazan birini gördüm. Çok hoşuma gitti. Tabii ki bunun çok komik bir espri olduğunun farkındayım ancak yine de düşünmeden edemiyorum. Başarısız olduğumuzu cümle âleme duyurup sonra hiçbir başarı gayemiz olmadan canımız neyi, nasıl, ne kadar istiyorsa o kadar yapsaydık derdimiz tasamız kalmazdı gibi… Continue reading

  • Çılgın edebiyat

    10.08.2024, 06:15, Berlin Bu hafta beni çok heyecanlandıran bir kitap okudum: Gizli Kalmış Bir İstanbul Masalı, Ali Teoman. Kitapta ilerledikçe çarpıldım. Hakkındaki bir incelemeyi izleyip tekrar okudum. Kitap hâlâ masamda, aklıma takılan yer oldukça açıp bakıyorum. Bu metin on altı sene boyunca başka bir kişinin olarak bilinmiş, o kişi ödül almış, kişiyle röportajlar yapılmış. Metnin… Continue reading

  • Gece yarısı fısıltıları II

    09.08.2024, 10:04, Berlin Kadın cinsiyle tanışmam doğumuma denk gelir. Annem bir kadındı. Bana da ondan bulaştı. Doğana kadar cinsiyetimi belirlememişler aslında. Hemşire beni kucaklayıp babama götürdüğünde bir sessizlik olmuş. Hepten küsmemiş tabii, sonradan konuşmuş benimle. Sadece gecenin bir körü saatlerce beyaz koridorda beklediğine pişman olmuş biraz. Kız kardeşimin doğumunda önceden tedbirini almış. Annemi hastaneye bırakmış,… Continue reading

  • Gece yarısı fısıltıları I

    08.08.2024, 09:23, Berlin Dantellerim sandıklarda hapis İplikler sarkıyor kalbimin ceplerinden Küsen bayanlar yuva yapmış cam dibine Bulgurdan şiirler bırakıyorum önlerine Kanatlanıp küsüyorlar Önce onlar susuyor Sonra televizyon Tik-tak, tik-tak, tik-tak Yatağın bozulmayan yanı Odamın buğulanmayan camı Karyolanın aynı gıcırtısı Buzdolabının homurtusu Soğuk ayak parmaklarım Sokağın hayaletleri ayyaş dizeler fısıldıyor kulağıma Keşkeler asılıyor aklımın balkonuna Rüyaların… Continue reading

  • Bir voleybol maçı

    07.08.2024, 07:27, Berlin Bundan birkaç sene öncesine kadar kazandığımız bir maç sonrası voleybol oyuncularıyla beraber sen de ağlayacaksın deseler hiç ihtimal vermezdim. Elbette kadın voleybol takımımızdan bahsediyorum. İşleri o kadar zor ki. Onlara o kadar çok sorumluluk yüklüyoruz ki. Bizim coğrafyamızda bir maç sadece bir maç değil. Bir dizi, bir kitap, bir tiyatro oyunu… Hep… Continue reading

  • İçimde yeni bir meslek kolu

    06.08.2024, 06:40, Berlin Pazar günü defterimi alıp parka gittim. Bütün gün yağmur yağmıştı. Nasıl olduysa öğleden sonra 1-2 saatliğine güneş açtı. Islak bir bankı kurulamaya çalışarak oturdum. Aslında parkta çok vakit geçiriyorum ama hep yürümek ve koşmak için. Havalar güzelken akşam kitabımı da parkta okumaya başlamıştım ama maalesef havalar bu sene bir tuhaf. Özetle, yazmak… Continue reading

  • Olimpiyat coşkusu

    05.08.2024, 06:19, Berlin Olimpiyat çoşkusu on gündür evimizi ele geçirdi. Son bir senede toplasak son on gündeki kadar televizyon izlememişimdir. Olay televizyonun sürekli açık olmasına, benim ilgilendiğim branşları listelerle düzenli takip edip uygun kanalları çevirmeme, yazmalarımı ve okumalarımı televizyon önünde yapmama dönüştü. Hatta Olimpiyat Özel grubumuz var. Herbokolog televizyon yorumcuları gibi her şeyi tartışıyoruz. Sezer’in… Continue reading