• Mantık kevgiri ve yorgun beyinler

    02.07.2024, 07:01, Berlin Bir şekilde kurguya bulaştıysanız artık okuduğunuz ya da izlediğiniz hiçbir şeyi mantık çerçevesine oturtmaya çalışmadan incelemek pek mümkün olmuyor. Bazı konularda ise anlamadan sadece olayın heyecanını takip etmeniz bekleniyor. Nasılsa uzmanlarla yazılmıştır, bunu da atlamış olamazlar diye çıkarımlarda bulunuyorsunuz. Bazen çok takıntılı bir insanım. Kafam bir soruya takılırsa mutlaka cevaplanmasını bekliyorum. Geçiştirilen… Continue reading

  • Bir ekinoks hikâyesi

    01.07.2024, 06:39, Berlin Yaşlı adam kapının vurulmasıyla uyandı. Birkaç gündür uyku düzeni epeyce bozuktu. Vuruşların şiddeti onu huzursuz ettiğinden önce kulübenin yatağa yakın bölümünde asılı tüfeğine yöneldi, sonra perdeyi belli belirsiz açarak gelini kestirmeye çalıştı. Tüfeğini bıraktı ve kapıyı açtı. “Buyur.” Kapıyı çalan adamın karın bölgesinden süzülüp pantolonunu bordaya boyamış kanı sonradan fark edince irkildi. … Continue reading

  • Defter kapanışı

    30.06.2024, 12:50, Berlin Spoiler: Bu yazı kendime bir aferin tadında kaleme alınmıştır. Malumunuz yarıyılı bitiriyoruz bugün. Bir envanter sayımı yapmak istedim. Çok verimli ve güzel bir altı aydı, mutluyum. Sırtımı sıvazlıyorum ve devamını diliyorum. Okunan kitap: 85 Blog yazısı: 204 (kitaplık bölümünü hariç) Projeler: 1 yayımlanan öykü, 1 öykü dosyası, 2 kolektif kitap, blog kitaplık… Continue reading

  • Yaşlı Ormanın Gizemi – Dino Buzzati

    Buzzati ve Calvino kitaplarını çeşit çeşit katmanlar ekleyerek okumak mümkün. Çok alegorik bir tarzları var. Ancak bu katmanlardan hiçbirini koymadan da kitabın kendini keyifle okutuyor olması ayrı bir yetenek bence. Yetişkin masalı bu kitap yaratıcılık konusunda beni çok etkiledi. İlişkileri inceleme şeklini de enteresan buldum. Tam olarak beklediğimiz gibi de ilerlemiyor, tam şimdi oldu derken… Continue reading

  • Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış I – Berna Moran

    Nasıl bayılıyorum Berna Moran okumaya. Defterimi, kalemimi alıp en ön sıraya oturuyorum ve hocamı dikkatle dinleyip notlarımı alıyorum. Keşke sınavlar ve ödevler de olsa 🙂 Tanpınar’ın Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün incelendiği son iki bölümde gözlerimi bile kırpmamaya çalışarak kitabı okudum. Continue reading

  • Fırsatçı – Volkan Sönmez

    Murat Eken sevdalısı olduğumdan seslendirdiği kitaplara karşı zaafım var. Gördüm mü dayanamıyorum. Ancak yazarın diğer kitaplarını yine Murat Eken seslendirmiş olsa da dinleyeceğimi düşünmüyorum. Kitabın özellikle ilk kısmında merak unsuru çok iyi kullanılmış. Ne olacağını az çok kestirirken yine de merakla kitabı yarılıyorsunuz. Neticeyi tahmin edince biraz uzun buluyorsunuz. Yazar da sanırım bizi iyice ters… Continue reading

  • Belki Yarın – Jale Sancak

    Dil olarak yine beni kendimden geçiren kitaplardan biri. Kelime seçimlerinin şahaneliği insanı Türkçe bir kitap okuyorum hissiyatından uzaklaştırıyor. Yazar bambaşka bir dilde yazıyor. Meselesi olan bir kitap. Karakterlerin farklılığı da beni çok etkiledi. Continue reading

  • Görünmez Kentler – Italo Calvino

    Genellikle çok uzun sunuşlardan pek hoşlanmam. Ancak Işıl Saatçioğlu öyle bir sunuş hazırlamış ki, İtalyan ve Calvino edebiyatıyla ilgili bir tez niteliğinde. Bayıldım, bayıldım. Açıp açıp tekrar okunmalı. Kitap da yaratacılıkta âdeta bir başyapıt. Öyle keyifle okudum ki. Calvino’nun koluna girdim, beraber gezdik anlattığı şehirleri. Betimlemeler muazzamdı. İçimi ilhamla doldurdu. Continue reading

  • Farklı Dünyaları Düşünmek – Hazırlayanlar: Joseph Backstein, Daniel Birnbaum, Sven-Olov Wallenstein

    Beynimi yakan ve neredeyse hiç anlamadığım kitaplardan biri. Bazı yazıları daha az, bazılarını daha çok anlamadım 🙂 Beynimi soyut düşünmeye zorlamak çok hoşuma gidiyor. O yüzden anlamasam da bırakmıyorum böyle kitapları. İçerisindeki kavramları araştırırken konudan konuya sürükleniyorum ve sürüklenme hâli beni çok mutlu ediyor. Günün sonunda kitaba ilişkin diyecek çok bir şeyim olmasa da düşünme… Continue reading

  • Açık büfe

    29.06.2024, 06:22, Berlin Bugünkü yazımın fikir lideri ve ilhamı sevgili Özlem. İştahlı insanlarla ilgili yazısı beni düşündürdü. Gerçek anlamıyla ne kadar iştahlı bir insan olduğum zaman zaman yazılarıma yansıyan fit olma telaşımdan sizlere geçmiştir. Gerçekten yemek için yaşayanlardanım. Ama Özlem bunu bir de kısmen metaforik bir anlamla kullanarak yaşama karşı iştahlı olan insanlardan da bahsediyor.… Continue reading