• Postasız postalar

    Çocukken aldığımız simli yılbaşı kartpostallarına benziyor şehir. Ağaçların yeşil ya da kahverengi değil, beyaz ve pamuk topları gibi resmedildiği; üzerlerindeki simlerin hayatımıza bulaştığı kartpostallar. Kartpostalları postalamaya gerek duymuyorum, sınıf arkadaşlarıma elden veriyorum. Onlar da öyle yapıyor. Uzakta arkadaşımız yok. Postacıları yormuyoruz. Continue reading

  • Ötekiler

    11.01.2024, 07:42, Berlin Şiir kapıya gelir de öykü gelmez mi? Kırılganca tutmuş getirmiş ayazı. Kaygan. Sanki kırılınca sabahı da yaracak yorulmuş yerinden. Gün, gecesine kavuşamadan eksik kalacak. Sözcükler donmuş ağaç dallarında yuvalanmış. Kaskatı kesilmişler, üzerime düşemiyorlar. Bir yudum güneş lazım, bir nefes sıcak. Buzdan ağlar eriyecek biraz sonra. Canım yanar mı? Beddua ile bahtları bağlanmamış… Continue reading

  • Üst kata taşınan fikirler

    10.01.2024, 06:47, Berlin Öykü atölyelerine başlamadan önce kafamda onlarla ilgili çalışmaya başlamaya bile üşendiğim fantastik roman konularım vardı. Sonra kısa öykünün konfor alanında buldum kendimi. Kısa öykü yazmanın kolay olduğunu düşünmüyorum ancak sabırsız, sıkılgan ve tez canlı bünyeler için bitişi belli olmayan bir yazma serüvenindense kısa öyküler yazmak çok daha eğlenceli. Kısa öykü yazmayı çok… Continue reading

  • Felsefe yılı

    09.01.2024, 06:45, Berlin Son dönemde popülerleşmiş bir kavram var: Filozofik danışmanlık. Bireylerin hayatlarındaki sorunlarla başa çıkabilmeleri, yaşamlarını anlamlandırmaları ve kişisel gelişimleri üzerinde düşünmeleri için filozofik perspektifleri kullanarak destek sunan bir danışmanlık yaklaşımı. Bireyin kendi değerlerini ve önceliklerini anlamasına yardımcı oluyor. Benim psikolojik danışmanlık adı altında aldığım ve çok faydasını gördüğüm terapinin de biraz buna yakınsadığını… Continue reading

  • Spree

    07.01.2024, 06:53, Berlin Ev içimi yalayarak geçen bir nehir Kırk dört kilometre dolanıp İki bin yüz doksan altı kilometre uzağa dökülüyor Geçtiği toprağı değiştiriyor Döküldüğü denizi elleyemiyor Değişen toprak yabancı Bakımı kolay çiçekler ekiyorum Bazısı tutuyor Birkaçı tutmuyor Tutmayanların tohumlarını denize yolluyorum Continue reading

  • Kar taneleri, kar topları ve biz

    06.01.2024, 07:08, Berlin Kar tanesi değdiği yere kadife bir yumuşaklık bırakıyor. 1885 yılından beri kar kristallerinin yapısı inceleniyor ve birbiri ile aynı iki kristale denk gelmek çok düşük bir olasılık. Çünkü kar kristalinin yapısına etki eden birçok dış etken var. Aynı bizim gibiler yani. Bir eşleri daha yok. Kar tanesini olduğu haliyle muhafaza edebilmek normal… Continue reading

  • Kar topu

    Şiir geri döndü. Ağaçlar yalnızlarla kar topu oynuyor. Continue reading

  • Deniz feneri olmak

    05.01.2024, 07:12, Berlin Teknolojinin gelişmesi ile artık deniz fenerlerine ihtiyacımız yokmuş. İki burnunda iki deniz feneri bulunan bir körfezde büyüyen ve her gece ışıklarını izlemiş bir insan olarak fiziksel deniz fenerlerinin bendeki yeri ayrıdır. Ancak bir de metaforik deniz fenerleri var. Karanlıkta ilerlerken ışığına göre konumlandığımız, çok yorulmuşken karayı muştulayan, bilinmez sulara ilerlerken yol gösteren,… Continue reading

  • Limonata ve rafadan yumurta

    04.01.2024, 06:45, Berlin Son dönemlerde hayatın çirkinliklerine karşın küçük mutlulukların peşine düşen ve bunlar için emek sarf eden insanlara Yaşamayı bu kadar çok mu seviyorsun? diye soruyoruz. Cevabım belli. Evet, çok seviyorum, sen neden sevmiyorsun? Çetin Altan, 1985 yılında Limonata ve Rafadan Yumurta diye bir köşe yazısı yayımlıyor. Hayata dair yazılmış en güzel yazılardan biri… Continue reading

  • Sahibinden az kullanılmış hayırlar

    03.01.2024, 06:41, Berlin Hayır diyebilen insanların hayatları meğer ne kadar kolaymış. 2024’e kendimce hızlı bir giriş yaptım. Kibarlık için evete çevirdiğim hayırlarımı el değmeden bırakıyorum ortaya. İnanılmaz bir tatmin duygusu. İstemediğin şeye hayır diyebilmenin özgürlüğü cidden başkaymış. İçimden gelmeyen genelgeçer doğum günü, özel gün dileklerini bile bıraktım. Sefam olsun.  Continue reading