• Balonlar

    Her şey yolunda. Hayatınız çok güzel. Hiçbir eksiğiniz yok. Sonra hayatınıza bir minik insanın dahil olacağı haberi geliyor. Önce biraz korkuyorsunuz. Ya kardeşime bir şey olursa? Ya bu yeni gelen insanı sevemezsem? Aylar biraz sorgulamalar ve vicdan azabıyla geçiyor. Sonra minik insan size ve hayata merhaba diyor. O günden sonra o minik insanı görmeden güne… Continue reading

  • Ayın evreleri: Fakir ay, zengin ay

    30.09.2023, 06:40, Berlin Birkaç gündür ay üçüncü dördündeydi. Ayın evrelerini takip ettiğim bir uygulama olmasa özellikle bir önceki gece rahatlıkla dolunay olduğuna inanabilirdim. O kadar yakın ve etkileyiciydi ki. Dün gece ise dolunay vardı ama akşam hava bulutlanınca göstermedi kendini. İçim biraz buruldu. (Allah başka dert vermesin.) Neyse efenim dolunayı göremeden yattım. Meğer hazırlanmış, bana… Continue reading

  • Yine kadınlar, hep kadınlar

    29.09.2023, 06:42, Berlin Feminizm ile ilgili bir semineri takip ederken Salt of the Earth isimli 1954 yapımı bir filmle karşılaştım. Film Hispanik kökenli oldukları için beyazlardan daha da kötü çalışma şartlarına sahip olan madencilerin grevini ve maden şirketine karşı mücadelesini anlatıyor. İşçilerin önüne yasal engeller çıkınca maden kasabasının kadınları sürdürüyor eylemleri. Kasabada roller değişiyor. Erkekler… Continue reading

  • Mütevazı vazgeçişler

    28.09.2023, 07:09, Berlin Mütevazı kelimesi Arapça kökenli tevazu kelimesinin türetilip sıfat olmuş hali. Alçak gönüllü, kendini büyütmeyen anlamına geliyor. Tevazu da vazdan türemiş. Vaz ise aşağı indirme demek. Bu noktada vazgeçmek kelimesi de mi aynı kökenden geliyor diye baktım ancak o Farsça baz kökünden geliyor ve geri dönmek manasına geliyor. Yine de bu, tevazu kelimesi… Continue reading

  • Cevapsız çağrı

    27.09.2023, 07:14, Berlin Fransızca öğrenmek için 24-30 haftaya, Almanca için 36 haftaya, Türkçe için 44 haftaya ihtiyacımız varmış. Bir sonraki grup ise öncekini ikiye katlıyor. Şu dillerden birini öğrenmek istiyorsanız 88 haftaya ihtiyacınız var: Arapça, Kantonca, Japonca, Korece ve Mandarin. Evren bu dilleri öğrenmek isteyenlerin yardımcısı olsun. Oldum olası çok dil konuşan insanlara özenmişimdir. Bir… Continue reading

  • Çalıntı harfli tepkimeler

    26.09.2023, 06:54, Berlin Eski notlarımı karıştırıyorum bir süredir. Bazı sayfalara öyle özenli yazmışım ki kendi el yazıma yükseldim. Ama hep aynı standartı yakalayamıyorum. Hızlı yazmak istediğim zaman ya da odaklanamadığımda yazımdaki ruh kayboluyor. Bazen yana yaslı bazen düz yazıyorum, bunda bile bir standart yakalayamamışım. Gerçi hızlı yazsam da yavaş yazsam da karakteristik harflerim hep benimle.… Continue reading

  • Pembe günler

    25.09.2023, 07:04, Berlin Gökyüzünün pembeleşmesinin yirmi ikinci günüydü. Atmosferden gelen hiçbir veri bir anomali göstermiyordu. Güneş ışıkları aynı miktarda, aynı açıyla, aynı şekilde geliyordu. Ama gökyüzü hiç bitmeyen egzotik bir gün batımı gibi pespembeydi. Bilim insanları konuyu araştıradururken, durum sokaktaki insanlar tarafından artık kanıksanmıştı. Değil televizyondaki her alandan uzmanın görüşü alınan tartışma programlarını izlemek, artık… Continue reading

  • Beş senede bir yaşanan bir doğa olayı

    İki sevgili tam beş sene sonra çok sevdikleri Barselona’yla buluşmuşlar. Sevdikleri binaları görmüşler, sevdikleri sokaklarda yürümüşler, sevdikleri mimara selam verip, sevdikleri salaş tapas restoranına gitmişler. Kadın soğuk bir cava söylemiş. Deniz ürünleri ile kadınla beraberken tanışan Antakyalı adam hala şaşarmış denizden her çıkanı yiyen kadına. İstiridyeye soya sosu koydukları için bu sefer deniz ağzına dolmamış… Continue reading

  • Unutuş

    24.09.2023, Berlin Çürümüş domates ve kaç haftadır rafta durduğunu hatırlamadığı süt kutusuyla göz göze gelince, dolabı kapattı. Kahve koydu. Kahve kokusu sabahı güzelleştirdi. Dün gece aklına geldi, tiksindi. Artık tanımadığı insanlarla sevişmeyecekti. Aldığı ve bozduğu kaçıncı karardı bu? Radyoyu açtı. Katlanamadığı iki kanalı geçti. Üçüncüde aradığını, ruhunu temizleyen o şarkıyı buldu. Dinledi, gülümsedi, inandı, kendini… Continue reading

  • Ahenk

    Geçtiğimiz hafta kulaklıklı bir partiye katıldım. Kulaklığınızdan istediğiniz müziği seçip dilediğinizce dans ediyorsunuz. Kimse ötekinin ne dinlediğini bilmediğinden hiçbir figür garipsenmiyor. Farklılıklardan bir ahenk doğuyor. Aslında tam bir hayat metaforu. Hepimizin dinlediği istasyon farklı. Ötekinin ne duyduğu hakkında bir fikrimiz yok. Aslında yadırgama, yargılama hakkımız da yok. Ama bunu hak görüyoruz kendimizde, herkes bizim figürlerimizi… Continue reading