• Okulun ilk günü

    03.09.2023, 07:00, Berlin Yarın okullar açılıyor. Dün okul çantalı çocuklar gördüm. Burada çocuklar neredeyse boyları kadar bir külah taşıyorlar okulun ilk günü. İçine türlü çikolata ve şekerleme konuyor. Çocuk hangilerini bugün, hangilerini yarın yiyebileceğinin hesaplarını yaparken bitiveriyor ilk günün stresi. Kendi ilk günümü düşündüm. Güneşli bir Eylül günü mavi önlük üzerine “aman üşümesin” diye giydirilen… Continue reading

  • Canım kadınlar

    Geçtiğimiz hafta birincisi düzenlenen edebiyat günlerinin neredeyse her oturumuna katıldım. Berlin’de Türkçe edebiyat konuşmak muazzamdı. Daha da muazzam olan yazarlarla inanılmaz samimi bir ortamda buluşabilmemizdi. Barbaros Altuğ gibi kıymetli erkek yazarları da keyifle dinledim ancak burada kadınları kayırırsam bana kızmayacağını bildiğimden içim rahat bir şekilde yazımı kadın dayanışmasına ithaf ediyorum. Buket Uzuner, Ayşe Kulin ve… Continue reading

  • Buket Uzuner, bizi yaratan yazarlar ve beraber kovaladığımız düğümler

    02.09.2023, 07:15, Berlin Dün yaşananlar rüya mıydı? Sabah uyanınca telefonuma baktım, değilmiş. Çok sevdiğimiz yazarlar vardır. Sevmeyip yine de saygı duyduklarımız. Bir de hem sevip hem hayran olduklarımız. Bu yazarlar hayatımızın her dönemine eşlik ederler. Onlarla büyürüz, onlarla olgunlaşırız, hayallere kapılıp onlar gibi olmak isteriz. Buket Uzuner benim için böyle bir yazar. Her yaşıma bir… Continue reading

  • Sokak röportajı

    01.09.2023, 07:41, Berlin Dün sıcacık bir öyküde yirmili yaşlarımla karşılaşmıştım. Sabah da mailimde “telefon numarası eklemezseniz, on sekiz senelik mail hesabı geçmişinizi kaybedebilirsiniz.” diye bir ultimatom görünce bugünün konusu belli oldu. Öyküdeki karakteri çok sevdim, hep mutlu olsun istedim. Borges de bir öyküsünde gençliğiyle karşılaşır ve onun tüm şüphelerine rağmen ona karşı hoşgörü doludur. Bense… Continue reading

  • Boyutlar

    31.08.2023, 08:08, Berlin Kadın bu sabah bir oyun oynamak istedi. Bulutlar uzansa dokunabileceği kadar yakındı. Yağmursuz bir griye kapılmıştı şehir. Gözlerindeki uykuyu itelerken kitapların bile bilmediği şairlere düştü aklı. Önce üzüldü sonra sevindi. Herkes bilirken şair olmak kolaydı ya kimse bilmezken? Bazı şiirler iki boyutlu kalırdı okuyucusuna ulaşamadan. Hacmi olmayan şiir daha az mı şiirdi?… Continue reading

  • Savulun Battal Gazi geliyor

    30.08.2023, 07:53, Berlin Memleketle ilgili yazarken “belki de benzer olmaktır” demiştim. Hayatın her alanında çeşitlilik iyi hoş da, insanın derdinden bir tek ona benzer olan anlıyor. İki sene önceki halimi düşününce açık denizde bir tahta parçası üzerinde sürüklenen bir kadın görüntüsü canlanıyor gözlerimin önünde. Bir hayali var ama enerjisi ve imkanları sadece suyun üzerinde kalmaya… Continue reading

  • Filtresiz Bomonti

    29.08.2023, 07:15, Berlin Yazma işi kendimizi ortaya serivermek mi? Yazmak değil belki ama yazılanı paylaşmak. Yazdığımız şeyler dijital günlüklerde değil de çekmecedeki günlüklerde kalsa biz de kendimizle baş başa kalırdık. Meraklı bir annenin, çocuğun ya da arkadaşın sağı solu kurcalayası gelmediyse tabii. Ama bazılarımız öyle yapmıyoruz. Göstere göstere yazıyoruz. Kim ne derse desin bu bir… Continue reading

  • Renkli bir ceket, jonglörlük ve hayat dersleri

    28.08.2023, 10:18, Berlin Dün bir jonglörün bir çocuğa top/lobut çevirmeyi öğretişine şahit oldum. Kadın dünyanın en renkli ceketini giyiyor, çocuk da bir kask takıyordu. Ellerinde top ya da lobut değil, renkli tüller vardı. Havadan hafif tüller önünde salınıp ağır çekim yere düşerken çocuk onları tutmakta bile zorlanıyordu. Öğrenecek elbet. Hayatı da bir kask takıp, tüller… Continue reading

  • Sahibinden kiralık koza

    27.08.2023, 07:41, Berlin Geçtiğimiz günlerde bir sanatçının (keşke adını not etseydim) kendine kırmızı koza ördüğü performansını gördüm. Modern sanat beni zaman zaman sinirlendirse de, performans sanatlarını hep çok etkileyici buluyorum. Bir süredir bu performansı düşünüyorum. Belki de hepimizin böyle bir kozaya ihtiyacı var yırtıp dünyaya uçmak için değil, örüp dünyadan kaçmak için kullanacağımız. Bunu düşününce… Continue reading

  • Işıl ışıl bir akşamdan

    Kafam sevgilimin omuzunda yıldızları izlerken, Dessau Filarmoni ‚An der schönen blauen Donau‘yu çalıyordu. Saçlarımdan havai fişekler dökülüyordu. Yerinde duramayan teyzeden otuz yıl sonrası için ilham alıyordum. Continue reading