• Bileğimdeki yosun, Vezüv ve Marina Abramović

    21.09.2023, 07:30, Berlin Vezüv 1631 patlamasında üçte birini kaybederek ufalmış. İçindeki lava kendinden vererek büyütmüş onu. Kafamda sürekli aynı sorgulamalar dolanıyor. Sığ bir suda bileğime sarınan bir yosun parçası gibi sıyırıp atamıyorum üzerimden. Vezüv bir sanatçıymış her şeyini adamış eserine. Eseri onu küçültmüş kendi büyümüş sonra da darmadağın etmiş insanları. Bu kadar yıkıcı olacağını bilse… Continue reading

  • Adam kafalı saksılar

    Yeşil panjurlar, zakkumlar, limonlu vitrinler, gürültülü insanlar, şahane yemekler kısaca İtalya. İtalya’ya her gidişimde beni büyülüyor ve elime kovalanacak bir hikaye tutuşturuveriyor. Bu sefer de bu adam kafalı saksıları sokuşturdu cebime. Sicilyalı bir kadın şehre gelen Mağribi’ye ilk görüşte aşık olur. Sevgili olurlar. Ancak adamın memlekette bir karısı ve çocukları vardır. Sicilyalı ablamız bunu öğrenince… Continue reading

  • Eve dönmenin yanardağlardan geçen yolları

    20.09.2023, 07:31, Berlin Yanardağları çoçukluğumdan beri hep çok ilgi çekici bulmuşumdur. Buna sönmüş bir yanardağ olan Kapıdağ’a bakarak büyümemin etkisi göz ardı edilemez. İlk kurgularımda sönmüş yanardağ uyanır ve görkemli bir şekilde etrafını kızıla boyardı. Aramızda yatan denize güvendiğimden olacak, bu fikir beni korkutmak yerine keyiflendirirdi. Yakın zamanda Vezüv ve Etna ile tanıştım. Tabii benim… Continue reading

  • Ben buradayım!

    Bir süre önce bir afiş gördüm. Dünya ‘yeni dünyalar’ arayan sakinlerine sesleniyordu: Evrenin kıyı köşelerinde su ve hayat arayacağınıza bana iyi bakın diye. Gözünü başka gezegenler bürümüş insanlık beni o kadar şaşırtıyor ki. Herkes gidebilir, ben Heidi’nin köylerini bekleyeceğim! Continue reading

  • Kamu spotu

    19.09.2023, 07:20, Berlin  Yapmakla yap-ama-mak arasında sadece bir ‘ama’lık fark olduğunu biliyor muydunuz? Hayatım boyunca o amaya sığınıp fermuarını üzerimden kapatıp ‘yapma’ hevesimin geçmesini bekledim. Deneyip de başarısız olmaktan o kadar korktum ki güvenli sığ sularımdan hiç uzaklaşmadım. Başarısızlıktan korktuğum için kendime güvenli bir vasat yarattım. Halbuki ne büyük bir potansiyelim varmış, şimdi anlıyorum. Ama… Continue reading

  • Nemli yanaklı hayaletler ordusu

    18.09.2023, 12:45, Berlin Dün kürkçü dükkanına yol alırken “Feuchtwangen” diye bir tabela gördüm. Birebir çevirirsek: nemli yanaklar. Yanımdaki güldü, benimse yolda olmaya gereksiz romantizmler ekleyen ruhum acıdı. Bir yanak pekala mutluluktan da nemli olabilir. Ama ben özlem dolu bir kadın yüzü gördüm o tabelada. Kavuşacakmış gibi ayrılan ama kavuşacağına asla emin olamayan. Vedalar ve yollar… Continue reading

  • Güneş lekesi

    16.09.2023, 06:42, Marsilya Hayata kapılınca düzenli yazmak epeyce zorlaşıyor. Ne kadar yazıyorsak o kadar az mı yaşıyoruz? Güneşin denizin içinde damla damla erimesini izlemek bir yandan içimi ilhamla doldururken bir yandan da bir saniyesini bile kaçırmayayım, hafızama kazınsın istiyorum. Güneşin sona kalmış pempe ışıkları altında karakterler dans etmeye başlıyor gözümün önünde. Sonra “Aman gelmesinler, benim… Continue reading

  • Saklambaç

    12.09.2023, 08:09, Messina Deniz engebeli bir yüzeyden kıyıya çekiştirilen varla yok arası bir tül gibi süzülüyor. Güneş denizi ışıldatırken tenlerimizi kavuruyor. Ben güneşi sadece gölgedeyken sevenlerdenim. Ben onu göreyim ama o beni görmesin. Saklambaç. Güneş görmeyen hasat olgunlaşamıyor, çok güneş görünce de dalında yanıyor. Öte yandan biraz kavrulmak hepimize iyi geliyor sanki, tadımız çıkıyor. Ama… Continue reading

  • Çay fincanı ve brokoli

    11.09.2023, 06:56, Napoli yolunda Her dakika bir uçak dolusu insan ya veda ederek ya da kavuşmak için havalanıyor. Aralarında vedasız ve vuslatsız yaşayanlar da var. Geliyorlar, gidiyorlar. Hayat bazen sıcak bir fincan çay veriyor elimize. Önce hoşumuza gidiyor. Ama bir zaman sonra tutulamaz oluyor sıcak fincan, el yakıyor. En yakın yere bırakıveriyoruz, üzerine pek de… Continue reading

  • 0 rh+ Ezop

    10.09.2023, 06:41, Cornaredo Dün çok yorucu bir günün ardından kendimizi otele attık. Kapı önünde oyalandığım iki dakikada sivrisineklerin yemi oldum. Odaya girdiğimde ne göreyim, odada da sivrisinek var. “Öldürmeden yatmayalım, uyutmaz” dedim. Ama sivrisinek konmuyor, görüş mesafesine kolay kolay girmiyor. Tavanlar yüksek, konsa bile hayatına son vermemiz pek mümkün durmuyor. Gözlerimizden uyku akıyor, mecbur yattık.… Continue reading