• Seneler – Annie Ernaux

    Seneler okuduğum en farklı kitaplardan biri. Bu özgünlüğü ona epey başarı da getirdi. Ernaux yazdığı bu türü oto-sosyo-biyografi olarak tanımlıyor. Ernaux’nun yaşamına kapı aralığından bakıyoruz, esas olaylar okuyucuların kabul edildiği salonda yaşanıyor. Buradaki biz anlatının kapı aralığından baktığımızda üçüncü tekile dönmesi anlatıcılarla kafayı bozan bir okur için muazzam bir buluş. Bu kitap bir toplum okuması… Continue reading

  • Böse Blumen

    Hafta sonu enerjim öylesine düşüktü ki tüm gün evde kalıp hiçbir şey yapmadan durasım vardı. Kendimi zorladım ve dışarı çıktık. İyi ki de öyle yapmışız. Gezdiğimiz serginin ismi Kötülük Çiçekleri. Öyle rahatsız edici şeyler gördüm ki düşük enerjimi unutup kendime geldim. Ardından müze yakınlarındaki uzun süredir ziyaret etmediğimiz bir Noel pazarını da ziyaret edince eski… Continue reading

  • How to Do Nothing – Jenny Odell

    Böyle iddialı isimleri sahip olan kitapların benim için bir dezavantajı var. Başlığı gördüğüm an kendi kitabımı yazıyorum. Kitabı okuduğumda içindekiler benimkilerle örtüşmezse biraz hayal kırıklığı yaşıyorum. Umarım bunu yaşayan tek kişi ben değilimdir. Kitap savunduğu ilkeler gereği hap bilgiler ya da hazır çözümler sunmuyor. Bireyden ziyade sistemin sorunlarına değiniyor. Ben bu konular üzerine hâlihazırda epey… Continue reading

  • İncelikler yüzünden

    15.12.2024, 07:53, Berlin Senenin sonuna yaklaştığımız şu günlerde yeni yıl için kendime sadece tek bir söz vermek istiyorum: Gereksiz özveriden kaçınma. Aslında epey azalttım ama yine de hâlâ hayatıma sirayet eden yerleri var. Ben aman kimse alınmasın, aman kimse üzülmesin diye çaba gösterdikçe hayat karşıma hep tam tersi örnekleri getirip duruyor. Yakın dönemde çok çok… Continue reading

  • Semiha Berksoy – Singing in Full Color

    Berksoy, 1930’ların başında Türkiye’de ün kazandıktan sonra Türk hükümetinden burs alarak 1936-1939 yılları arasında Berlin’de Hochschule für Musik’e kaydoluyor. Hızla tanınıyor ve “güçlü bir soprano” ve “azimli bir ruh” olarak tanımlanıyor. 1939 yılında, Richard Strauss’un 75. doğum günü için Berlin’de sahnelenen Ariadne auf Naxos operasında Ariadne rolünü canlandırarak büyük övgü alıyor, ancak II. Dünya Savaşı’nın… Continue reading

  • İlyada – Homeros

    Edebiyatla ilgili hangi seminere gitseniz, hangi analizi okusanız referans verilen bu kitabı okumak büyük bir keyif. Kalınlığı ve kahramanların sayısızlığı sizi korkutmasın. Metinle savaşmayın, kendinizi akışa bırakın ve bu edebi şölenin tadını çıkarın. Azra Erhat ve A. Kadir çevirisinden okuduğum kitabın dili efsunlu ve kadifemsi. Çevirmenler muhteşem bir iş çıkarmış. Azra Erhat’ın ön sözü ve… Continue reading

  • Gökyüzü Haritası – Melih Cevdet Anday

    Melih Cevdet Anday’ın yetmişli yıllardaki gazete yazılarından oluşan bu seçki neredeyse elli sene geçmesine rağmen gündemin, yozlaşmışlığımızın aynılığının kanıtı nitelikte. Anday’ın kafa yorduğu, çözümler getirdiği konularda daha da gerilemişiz. Belki de doğamıza karşı savaşmak yersiz. Yazıların büyük kısmı gündem ve politika üzerine. Ancak yine de Anday’ın çok yönlü kişiliğini görebildiğimiz yazılar da var. Dil hassasiyeti,… Continue reading

  • Humboldt Forum – Japon Sanatı Sergisi

    Bu sergi foruma yeni eklendi. Japon kültüründe ilerleyen zamanla beraber sanat algısında yaşanan değişiklikler serginin temalarından biri. Japon kültürü ile aramızda bir aşk ve nefret ilişkisi var. Saygı ve ihtimam üzerine inşa edilmiş kültürlerinde keşke kadınlara da gereken saygıyı ve ihtimamı gösterseler. Yine de bu kültüre bir kez maruz kalınca bir daha onsuz da yapamıyorsunuz.… Continue reading

  • Humboldt Forum – Okyanusya Sergisi

    Humboldt Forum birkaç sene öncesinde inşa edilen bir müze ve kültür merkezi. İçinde ücretli ve ücretsiz sergiler bulunuyor. Canımız sıkıldıkça ya da aklımıza düştükçe bu ücretsiz sergilerden yararlanıyoruz. Yapının tarihi ve Alman toplumundaki konumu epey tartışmalı.Humboldt Forum’un bulunduğu alan, 15. yüzyılda inşa edilen Prusya Kraliyet Sarayı’na ev sahipliği yapıyormuş. Saray, Prusya kralları ve Alman imparatorlarının… Continue reading

  • Pilvi Takala

    11.12.2024, 08:28, Berlin Bugün Pilvi Takala isimli Finlandiyalı bir performans sanatçısını tanıdım ve çalışmalarından oldukça etkilendim. Takala, performanslarında toplum normlarına aykırı ufacık davranışlarla insanların rahatsızlık hislerini ortaya çıkarıyor ve yazılı olmayan sosyal kuralları sorguluyor. Bu kuralların varlığı ancak bu tür “küçük ihlaller” gerçekleştiğinde fark ediliyor. Takala’nın işleri bu açıdan hem zekice hem de son derece… Continue reading