04.03.2024, 06:23, Berlin
Kafalarımızda önceki tecrübelerimiz öylesine yer kaplıyor ki, yeni tecrübelere özellikle sonu mutlu bitenlere yer kalmıyor. Faka basmayalım diye hep kötüyü tutuyoruz bellekte. Geçtiğimiz hafta düşmeyen bir ateşe maruz kalınca doktora gitmem gerekti. Doktorcuğum da kan testi istedi. Damarlarım çok dar olduğu için benden kolay kan alınamıyor(du). Geçmişteki tüm tecrübelerimde kollarım iğne ile delik deşik edilip en son el üzerinden alınırdı. O yüzden doktor kan testi istediğinde ortalık ayaza çaldı. Neyse geçtim laboratuvara. Hemşireye gerekli açıklamayı yaptım. Sözde hem onu hem kendimi olacaklara hazırladım. Hep yaparım bu açıklamayı. Belki de durumun başlangıcı benim bu açıklamayı yapmam. Paradoks… Başladı araştırmaya. Solda bulamadı, sağa geçti. İçimden kaç kere deneyecek diye düşünürken, ilk seferde kolumdan kan almayı başarabilen tek insan olarak tarihe geçti. Şimdi merak ediyorum. Bir sonraki kan vermede sonuncu yer edecek mi beynimde yoksa ben açıklamama geri mi döneceğim? Hemşire bu döngüyü bozdu, dönüp durmamıza gerek kalmadı. Kalan döngüleri kim bozacak? Çünkü sağım solum önüm arkam hep döngü.
Leave a Reply