Patricia Kopatchinskaja & Fazıl Say konseri

Hoşlandığım etkinlikleri burada paylaşmaktan keyif alıyorum. 18 Mart gecesi, 19 Mart’a bizi neyin beklediğini bilmeden çok güzel bir konsere gittik. Gündem sebebiyle şimdi paylaşabiliyorum. Fazıl Say sağ olsun Berlin’e sık sık geliyor, biz de düzenli olarak takip ediyoruz. Bu kez keman virtüözü Patricia Kopatchinskaja ile geldiler. İkili aslında uzun süredir beraber çalışıyormuş ancak ben ilk kez dinledim.

Farklı bir klasik müzik şöleniydi. Geleneksel dinleyiciye aynı keyfi verir mi bilmiyorum ancak ben çok beğendim. Konserin ilk bölümünde önce Karol Szymanowski’nin Mythen isimli üç bölümlük keman ve piyano süitini çaldılar. Szymanowski’yi ilk kez dinledim ve çok sevdim. Hissiyatımı anlatmak için müzik bilgim son derece yetersiz ama kabaca tarif etmeye çalışırsam içinde ilkel, kaotik ve deneysel bir şeyler bulduğumu söyleyebilirim. Eser, mitleri konu alıyor: Arethusa’nın Çeşmesi (Nehir tanrısı Alpheios’tan kurtulmak için Artemis tarafından kendi isteği ile bir pınara dönüştürülen Arethusa), Narkissos, Dryadlar ve Pan (Ağaç perilerinin Pan’dan kaçarken çeşitli doğa formlarına dönüşmeleri – özetle yine kadınların huzurunu kaçıran erkek). Sonrasında Fazıl Say’ın Keman ve Piyano Sonatı ve onun ardından Patricia Kopatchinskaja‘nın UniSolo isimli eserini çaldılar. Bu eserler de üzerimde Szymanowski ile benzer bir etki yarattı. Keskin ve tekinsiz.

İkinci bölümde ise biraz daha geleneksele, Beethoven’a döndük. Bu da güzel bir kapanıştı.

Konsere ilişkin bahsetmek istediğim bir diğer şey Patricia Kopatchinskaja‘nın beni büyüleyen aurası. Eserlerle bir olmuş sanki. Klasik müzik konserlerinde şık ve resmî kıyafetler görmeye alışkınız. Sanatçı fotoğraflardan da görebileceğiniz üzere ezber bozuyor. Bu auraya hizmet eden bir başka detay sahnede sanatını çıplak ayakla icra ediyor oluşu. Babaannem özellikle evde misafir varsa çıplak ayakla gezilmesini çok ayıplardı 🙂 Patricia Kopatchinskaja sanki sisteme meydan okuyor. Tutkusu, görünüşlerin ve biçimlerin ötesinde. Bu havalı tavrını da çok sevdim. Ayrıca kırk sekiz yaşındaymış, inanamadım. Öyle genç, öyle bebek görünüyor ki. Patricia’ya 🧿



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *