Kadın komedyenlere bayılıyorum. Dün Pınar Fidan’ı izledik. Aralıksız güldüm. Bu alandaki erkek hegemonyasının kırılmaya başlaması da beni çok mutlu ediyor. Ayrıca şimdiye dek izlediklerim arasında en uzunuydu. Tam iki saat sahnede kalarak bizleri güldürdü.
Seda Yüz gösterisiyle ilgili yazımda desteğimi hep kadınlardan yana kullanacağımı yazmıştım. Bu prensibime sadık kalıyorum. Aldığım ve okuduğum kitaplar arasında hep daha fazla kadın yazar var. Okuma grubumuz için kitap önerirken de bu kurala uydum. Her zaman yaşasın kadınlar demeye devam edeceğim.
Berlin’de bu tarz Türkçe etkinliklerde tuhaf bir duyguya kapılıyor insan. Sanki Türkiye’deymişiz, kapıdan eş dost girecekmiş gibi. Aynı zamanda alternatif bir Türkiye evreni. Kimse kimsenin yediğine, içtiğine, giydiğine karışmıyor. Kibar ve saygılı.
Bir salon dolusu ve elbette aslında çok daha fazlası genç ve eğitimli insan başka bir ülkede başka bir dilde yaşamayı seçmiş. Türkiye’den de kopamamışlar, gündeme ilişkin her espri karşılığını buluyor. Doğu batı meselemiz gibi, göç de ülkemizin daimi meselelerinden biri. Mübadele ve sürgünler nispeten daha çok işlenmiş olsa da gönüllü göçler sanat ve edebiyat alanında çok işlenmemiş gibi.
1960’larda başlayan Türk işçi göçü başka bir hâl aldı. Görünüşte daha milliyetçi ve muhafazakâr olan ilk gruplar son dalgalarla kıyasladığımızda çok daha kolay ve çabuk uyum sağladılar bence. Bazı geleneklerine sıkı sıkıya tutundular, içi boş muhafazakârlıklarına devam ettiler ama daha çabuk Almanca öğrendiler örneğin. Öğrenmek zorundalardı. Bölgesel gündemlerinden pek kopmasalar da, genel Türkiye gündeminden ve yaşantısından koptular. Bizler Almanca öğrenmek zorunda kalmadık, her işimizi İngilizce halledebildiğimizden tembellik baskın geldi. İnternet sayesinde ne Türkiye gündeminden ne yaşantısından, ne dilinden koptuk. Hâlâ Türkçe programları izliyoruz, Türkçe okuyoruz, Türkçe yazıyoruz. Hepimiz bir gün dönme ümidini portmantoda, kapıya yakın tutuyoruz.
Tabii ki farklı örnekler de var ancak genel durum böyleymiş gibi geliyor bana. Doğru yanlış, iyi kötü yok. Tercihler var, sonuçlar var, ha bir de sonucu etkileyemeyen tercihler var.
Leave a Reply