Berke Atabey

30.10.2023, 07:30, Berlin

Bu sabah rüyalar ile ilgili bir makale okudum. Rüyaların gizemi sanatın her alanına tesir etmiş ve etmeye de devam edecek gibi. Katıldığım atölyelerdeki hocalar rüyalarımızı yazmamızı önerirler. Normal bir insan iki saat REM uykusu uyuyor. Bende ise bu çok daha fazla. Bazen neredeyse hiç derin uykuya geçemiyorum. Sanırım o yüzden aynı gecede birkaç rüya görüyor ve çoğunu hatırlıyorum. Not etmeye çalışsam zamanım ve defterlerim yetmez. Kendimi bildim bileli rüyalarla ilişkim bu şekilde. Hayal gücü çok geniş bir insanım. Samimi olduğum insanlarla bir konuyu tartışırken epey ‘yaratıcı’ fikirler üretebilirim. Genellikle mantık bağlamından uzak kendi ilgimi çeken alternatif gerçeklikler yaratırım. “Saçmalama Berke” lafına çok aşinadır kulaklarım. Sanırım beynim rüyalar aleminde o kadar çok zaman geçiriyor ki gerçek hayatın mantığına adapte olamıyor. Gerçek hayat ve gerçek sonuçlar bana çok sıkıcı geliyor. Eskiden çok daha eğlenceli ve maceralı rüyalar görürdüm. Rüyalarım biraz can sıkıcı hale gelmeye başladı. Günlük hayatımın endişeleri rüyalarımı da renksizleştiriyor. Alternatif gerçekliklerim karamsarlaşıyor. Aslında artık yaptığım her şey aynı şeye hizmet ediyor: renkli kalabilmek.