Sanat ve narsisizm

05.06.2024, 06:08, Berlin

Dün sanatta narsisizm konulu bir seminere katıldım. Besleyici ve düşündürücüydü. Bu seminerde bir de bir ressamla tanıştım: John William Godward. Hayatımda gördüğüm en aydınlık resimlerden birini yapan bu ressam, ki diğer tabloları da çok çok güzel bence, eserleri ilgi görmediği için intihar etmiş ve intihar mektubunda Dünya ben ve Picasso için yeterince büyük değil yazmış. Dün Picasso’nun narsisizmini konuşurken Godward’a çıktı yolumuz. Eğitmen Bahar İnal’ın dediği gibi onun şanssızlığı Picasso ile aynı döneme denk gelmek. Artık çağ başka bir çağ, insanlar yeninin ve farklının peşinden koşuyorlar. Picasso’nun sanat dünyasında yarattığı etkinin ne kadarı narsisizmden geliyor ayırt etmek zor. Ama kendi değerini en başka kendinin belirlemesinin etkisi tartışılmaz. Aynı resimler utangaç ve güvensiz bir ressam tarafından yapılsa böyle bir etki yaratır mıydı? Ya da utangaç ve güvensiz bir ressam bu eserleri yaratabilir miydi? Yine yumurta ve tavuk meselesi. Eğitimde konuştuğumuz diğer konulardan birisi de Lacan’ın Ayna Teorisi. Lacan’ın geliştirdiği Jouissance kavramında arzu daima ötekinin arzusudur. Kişi hep bir arayış, içindeki boşlukları doldurma telaşındadır. Tabii konu aşırı kapsamlı benim giriş seviyesindeki bilgimle açıklanabilir değil. Ama kavramla ilgili şuna değinmek istiyorum. Aynadaki biz değiliz, daha çok sevilmek, övülmek ve onaylanmak için yarattığımız bir imaj. Daha önce libido ile ilgili yazımda da bahsetmiştim bu konudan. (Hayret hatırladım.) Bahar Hanım, günümüzde benlik değil, imaj inşa ettiğimizi söyledi. O kadar doğru bir tespit ki. Benim gibi sosyal medyaya çok uzun süre ara verdiyseniz geri dönmeniz asla mümkün olmuyor. Deniyorum ama olmuyor. Benim fotoğrafımla, ne düşündüğümle, ne okuduğumla kim ilgilensin diye düşünürken paylaşım yapamıyorum. Kimse kimseyle ilgilenmiyor zaten. Gösterilen ilginin tamamı gönüller kırılmasın, etkileşimler artsın diye. Hayatımızla gerçekten ilgilenen beş insan varsa zaten bunlarla özel iletişimimizde paylaşıyoruz heyecan duyduğumuz her şeyi. Yanında bu heyecana 300 kişiyi daha ortak etme çabası neden? Bu site bana doğum günü hediyesiydi. Ancak içini doldurma telaşımın içinde imaj kaygım da vardı. Buranın yazı hayatım için bir kartvizit olmasını ve çok sayıda insana ulaşmayı hedefledim. Ancak yeri geldiğinde o kadar şeffaf yazdım ki, bunları kalabalıklarla paylaşmak istediğimden emin değilim artık. Eğer bir şey olur da site patlarsa, yazılarımın çoğunu saklarmışım gibi geliyor. Aslında bu siteye giren kişi benim ne düşündüğüm ya da yazdığımla ilgilendiği için giriyor. Birebir sosyal medya ile eşitlemek haksızlık olur. Sosyal medyada da ilgilenmeyen takip etmez derseniz ona da hak veririm. Ama yine de enerjimi dışarı değil de içeri doğru harcamak daha iyi geliyor bana.



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *