Berke Atabey

30.11.2023, 06:41, Berlin

Zahit Mungan Mardinli bir uçurtma sanatçısı. İşleri öylesine yenilikçi ki. Dün Nilay Örnek’le söyleşini dinlerken, teorik bilgiden ziyade deneyselliğin de önemini kavradım. Bir şeyin en doğru yoldan nasıl yapılacağını bilmeniz onu yapabileceğiniz anlamına gelmiyor. Ama teorisini bilmeden başka yolları takip edip muhteşem işlere imza atabilirsiniz. Örneğin, Zahit eşek şeklinde bir uçurtma yapmak isterken derin mühendisliksel hesaplamalara girmiyor. Bir oyuncak eşek alıp onu parçalarına ayırıp, kâğıta döküyor ve ölçeklendiriyor. Hayatım boyunca hiç uçurtma uçurmadım. İlgimi de çekmedi. Ama dün itibari ile yapılacaklar listemde Mardin’de Zahit’in atölyesini ziyaret etmek ve uçurtma uçurmak var. Sanatın yine kendimce kesin daha önce de söylenmiş bir tanımını buldum. Sanat, sahip olma arzusu yaratandır. Bir resmi görünce eve asmayı istemek ya da keşke ben yapabilseydim böylesini demek. Bir öykü okuyunca yazan keşke ben olsaydım diye kıskanmak belki, kitaplığınızda senelerce o yazıyı muhafaza etmek. Ya da birinde uçurtma uçurma isteği uyandırmak.