Şerefinize

“Moralin yerine gelecekse, ben de Titanic challange’ını çözemedim.” dedi deep learning öğrenen kocam. Eyvah yine devrik cümleyle başladık, hakkımızda hayırlısı. Sabahtan beri beni güldürme denemeleri ilk kez işe yaradı. İçtiğim şarabın etkisiyle mayışan sinirlerimin anlık bir boşluğunda kahkaha attım. Normalde kendi başıma asla içmem. Bugün bir şarap açtım. Büfeden en koca kadehi aldım, dudak payı bırakmamacasına doldurdum. Kadehin dibine geldim, sözcükler karışıyor biraz, duygularım da. Ah yine gereksiz bağlaç kullandım heralde. Neyse artık geçmiş olsun. Halbuki “Bağlaçsız yaz!” dedi adam ve bir sürü şey daha. Ben zaten sabah insanıyımdır, gece yazdığım görülmemiştir bugüne dek. Bunun da olacağı varmış. Bir sarhoş atarlanması, ya da iç dökmesi.

Bugün evrenle papatya falına tutuştum. Bırakacağım bu işleri dedikten sonra, evrenin bir işareti için aklımdan sayı tuttum. Hala karşıma çıkmadı. Çıksın istiyorum. Çıkarsa yazmaya döneceğim. E yazıyorum zaten. Olsun resmi olarak dönmek için evrenden elle tutulur bir işaret bekliyorum. Lütfen Evren, yap bir güzellik! Tabletin şarjı bitiyor, hayat bana karşı. Şarj aleti hemen şuracıkta, fişte. Üç saniye sürmüyor şarja takmam ama bugünün teması mutsuzluk ve zorluk. O yüzden söylenmem lazımdı, söylendim. Lazım da öz Türkçe değil zaten, ama bak kullandım gördün mü?

Hayal kırıklıkları gençken mi daha çabuk atlatılıyor yoksa yaş ilerlemişken mi? Bilmiyorum, bu tartışmalar için kanımda yüksek promil şarap var. Bu sabah son derece depresif başlayan günüm, öğleye doğru kendime acımaya, öğleden sonra kendimden nefret etmeye dönüştü. Halbuki tam da kendini sev meditasyon serilerinden birine başlamıştım. Boşa gitti tüm haftanın meditasyonları. Şaraptan sonra ise içimde ergen bir isyankar uyanıyor. Tüm devrik cümleleri sıralayıp, sadece bağlaçlardan oluşan cümleler kurmak istiyor bu ergen. Kuralları yıkmak istiyor, otoriteye başkaldırıyor. Burhan gibi engin matematik hesaplarına gömülüyor. Üç kuruşluk adama, beş kuruşluk değer verirsen diyor. Yapma, etme diyorum. Pek sallamıyor beni. Sallasın da istemiyorum sanırım. 

Bir yanım yolun yarısına varmışken böyle maceralar ve aşağılanmalar için çok yaşlı olduğumu düşünüyor, diğer yanımsa fırsattan istifade yeni motivasyonlar bulmanın peşinde. Bak bunu bile konu edindim kendime. 

Kadehim bitti, gözlerim zor açılıyor. Canım sigara istiyor. İçmem ama tam ortamı. Kadehimi otoritelerce gereken saygıyı görmediğine inanan tüm tutunamayanlara kaldırıyorum. 



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *