Bugün Şişman Marie ile tanıştım. 800 yaşında bir fıstık. Bu adı insanları dış görünüşleriyle yaftalamanın ayıp olmadığı zamanlarda almış ama üzülmeyin adıyla çok barışık. Goethe’nin arkadaşı. Tegelersee’nin kıyısında ikamet ediyor. Tanışır tanışmaz kaynaştık. “Goethe’nin öyküsünü yaz benim ağzımdan.” dedi. “Emrin başım üstüne.” dedim.
Sonrası biraz göl, biraz çimen, yeşillere kıvrılan yollar, deniz kabuğu arayan ördekler, çokça orman ve sivrisineklere ödediğim doğanın tadını çıkarma vergisi.
Kulağımda Yeni Hayat, elimde A Swim in a Pond in the Rain vardı.
Leave a Reply