Berke Atabey

Bir üçlemenin ilk kitabı. Üçlemenin diğer kitaplarını okur muyum emin değilim. Edebiyatın kitabın ana karakterlerinden biri olması, kitabın Sefiller’le pürüzsüzce harmanlanması, yaşanan coğrafyanın kuşaklar boyu birey üzerindeki etkilerini göstermesi açısından çok çok başarılıydı. Bazı tespitler şahaneydi. Bu sanırım yeni bir tür denemesi. Bir polisiye gibi görünmesine rağmen çözülecek olay çok geri planda. Zaten kitabın başında suçluları kolayca tespit ediyorsunuz. Okuru şaşırtan hiçbir şey olmuyor. Yine de kitap kendini size okutuyor. Bu yaratılan karakterlerin ve metnin altındaki meselelerin irdeleniş biçiminin başarısı olsa gerek. Sonunda ise bambaşka bir oyuncu giriyor devreye, bence sadece Sefiller bağıntısını güçlendirebilmek için katılmış, ama bahsi geçen kan davasının anlatıya bir şey kattığını düşünmüyorum. Yazarın dilinin bu kitapta başkalaştığı söyleniyor. Benim için merak uyandıran bir yazardı. Üçlemeyi okuyacağımı sanmıyorum ama diğer kitaplarını okuyacağım. Bu arada kitabın ilk bölümü neden geniş zaman yazılmış ve sonra neden di’li geçmişe dönmüş aşırı merak ediyorum ancak ne okurken ne de sonraki araştırmamda bir sonuca ulaşabildim.