04.10.2024, 06:08, Berlin
Kalabalık katılımcılı her söyleşi sonrası buraya gelip insanların hadsizliklerinden yakınıyorum. Erdemli, ahlaklı olmayı geçtim. İnsanımızda dinleme, dinlediğini algılama, kendini ifade edebilme gibi en temel beceriler eksik. Hep biz konuşacağız, herkes bizi dinleyecek. Kimseyi ilgilendirmeyen hezeyanlarımla herkesin vaktini çalabilirim. Çünkü ben buradaysam herkes benim gönlümü etmek zorunda. Alakasız şeylerden bahsedip reklamımı yapabilirim. Sorumdan önce bildiğim tüm terimleri peş peşe söylersem daha entelektüel görünürüm. Bu iş ilkokulda falan öğretilmeliydi sanırım, kırk-elli yaşlarındaki insanlara haddi nasıl öğretebiliriz ki? Bu o kadar yaygın bir durum ki son dönem berbat edilen eğitim sistemini falan suçlayamayız. Ben ve çevrem aynı ülkeden aynı koşullardan çıkıp haddimizi nasıl öğrendik? Her şeyin daha kolay ulaşılabilir olması mı bazılarımızın ayarlarını bozdu? Yoksa bu had bilmez yönetimlerle yaşaya yaşaya toplum bu konuda da mı yozlaştı? Psikoloji bilmeyen bir insan olarak anlamak istiyorum bu durumu. Yabancı oturumlara pek katılmıyorum. Oralarda da bu durum var mı emin değilim. Açıkçası sanmıyorum. Bence bu durumun ana sebeplerinden biri caka satmak, imaj kaygısı, ego tatmini. En azından Almanya’da karşı tarafın sizin onun hakkında ne düşündüğünüzle pek ilgilendiğini sanmıyorum. Kendilerini ispatlama çabasında değiller. Herkesin katılabileceği bir etkinlik düzenleniyorsa insanları kontrol altında tutabilmek için çok sıkı kurallar belirlenmeli ve bunlar uygulanmalı. “Mecbur musun? Girme,” de diyebilirsiniz ve o kadar haklı olursunuz ki. Her seferinde hazır evdeyim birkaç şey öğrenirim diye bu yola giriyorum. Epey öğreniyorum ama sonra o had bilmezlerin arasında zombi istilasındaki bir insan gibi akli melekelerimi yitiriyorum. Geçtiğimiz aylarda üçüncü kişiler hakkında konuşmama kararı almıştım. Birkaç aydır yapamıyorum bunu ve çok mutsuzum. Dün başlamak istemiştim ama yine olmadı. Kısmet…
Leave a Reply