Tristram Shandy Beyefendi’nin Hayatı ve Görüşleri – Laurence Sterne

Adıyla bir otobiyografi vadeten ancak Tristram Shandy Beyefendi’yi neredeyse hiç görmediğimiz bir kitap. Konu dışına çıkmak bu kitabın yazılış amacı. Yapı Kredi Yayınları’ndan Nuran Yavuz çevirisiyle okuduğum kitaba Orhan Pamuk çok kapsamlı bir ön söz yazmış. Bu ön söz okuru hem birazdan karşılaşacağı şeylere çok iyi hazırlıyor hem de edebiyatı ilgili sorgulatıyor. Orhan Pamuk’un da bahsettiği gibi amaçsız hikâyenin mucidi Sterne. Ansiklopedik bilgiler, Tristram’ın ailesinin yaşantısı, felsefi tartışmalar, gündelik olaylar kitabın merkezinde. Yazarın okurla konuştuğu ironik dil çok eğlenceli. Aynı zamanda anne, baba, amca üzerinden bir insan doğası parodisi.

1759 – 1767 yılları arasında yayımlanmış dokuz kitapçıktan oluşan bu kitap modern anlatının öncüsü sayılıyor. Bu sene içerisinde okuduğum Yapraklar Evi biçim olarak okuyucuya bambaşka bir deneyim sunarken yazıldığı dönemi düşündüğümüzde bu kitabın da pek aşağı kalır yanı olduğunu düşünmüyorum. Boş ya da siyaha bulanmış sayfalar görüyoruz.

Kitap, metinler arasılık kavramı henüz icat edilmemişken Shakespeare’e, Locke’a, Cervantes’e göndermelerde bulunuyor. Büyük yazarların neden bu kitaptan bu kadar etkilendiklerini anlayabiliyorum. Son zamanlarda ana karakterlerin hikâyenin dışında tutulduğu kitaplar görüyoruz. İlk aklıma gelen Rachel Cusk’ın Çerçeve’si. Cusk, bu yöntemi yok edilmiş bakış açısı olarak tanımlıyor. Bu yeni tarz Tristram Shandy’den çok da uzağa düşmüyor bence.



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *