24.09.2023, Berlin
Çürümüş domates ve kaç haftadır rafta durduğunu hatırlamadığı süt kutusuyla göz göze gelince, dolabı kapattı. Kahve koydu. Kahve kokusu sabahı güzelleştirdi. Dün gece aklına geldi, tiksindi. Artık tanımadığı insanlarla sevişmeyecekti. Aldığı ve bozduğu kaçıncı karardı bu? Radyoyu açtı. Katlanamadığı iki kanalı geçti. Üçüncüde aradığını, ruhunu temizleyen o şarkıyı buldu. Dinledi, gülümsedi, inandı, kendini temize çıkardı. Güneşe baktı. Kahvesinden bir yudum aldı. Unutmak istedi dünü, bugünü, yarını. Unutuverdi. Güneş bulutlara karıştı. Bulutların gölgesi geçti üzerinden. Rüzgar çarptı saçlarına. Tam unutmuş olduğunu unutacakken kapı çaldı. Hatırladı, yüzü ekşidi. Zil sesi sakinleşse belki unutuşuna devam edebilirdi. Susmuyordu zil, bağırıyordu. Yatak odasının kapısındaki cesetin üzerinden atlayıp kulaklıklarını aldı. Sevdiği bir şarkı buldu. Gözlerini kapattığı gibi unutuşun sıcak yumuşak göz gözü görmeyen karanlık diyarına geçiverdi.
Leave a Reply