25.06.2024, 06:35, Berlin
Size de oluyor mu? Aynısı kaynınızda var mı? Sanki tüm kitaplar, tamam çok iddialı oldu, çoğu kitap tüm sorularımıza cevap verebilecek şekilde yazılmış. O gün aklınızda hangi soru varsa, bir şekilde bir işaret çıkıyor karşınıza. Edebiyatın büyüsü mü benim deliliğim mi kararsızım. Belki de çoğu şeyde olduğu gibi kitapların da kendim için versiyonlarını yaratıyorum. Bazen eğleniyorum da. Yazar kim bilir ne anlatmak istedi ben ne anladım diye. Eğip bükme konusunda epey yaratıcı olduğumu belirtmeye gerek var mı bilemedim. Yazar kitabı bitirdiğinde o okurun oluyor artık, üzgünüm 🙂 Geçen gün stoacılık ve çilecilik konulu bir makale okudum. Bu iki kelimenin yan yana gelmesine hiç anlam veremedim. Edindiğim sınırlı bilgi ile stoacılık, çileciliğin karşısında bile duramayacak apayrı bir düşünce yapısı. Makale, stoacılık neden çilecilikten farklıdırı açıklıyordu. Yani azımsanamayacak bir grup insan da benimle aynı stoacılığı okumuş ve bambaşka bir şey anlamış. Hayır, öyle değil, yanlış anladınız diye makale yazılma gereği hissedilmiş. Bu durumun en belirgin bir başka örneği de din tabii. Herkes aynı kitabı okuyup başka bir şey anlıyor. Sanırım her sabah kendi sorularımızı hazırlayıp sonrasında kendi yayın akışımızı hazırlıyoruz. Okunan tüm kitaplar, izlenen tüm filmler, edilen tüm muhabbetler o akışa hizmet ediyor. Aynı içerik başka bir kanalda bambaşka soruların cevabı oluyor. Her yayın kişiye özel. Kumandamız yok zaplayamıyoruz. Zaten diğer kanallar şifreli.
Leave a Reply