Yurdagül

29.07.2024, 07:27, Berlin

Ah Yurdagül! Salak Yurdagül! Kaçtı di mi? Paraları aldı tüydü. Ulan gerzek karı, ne diye paraları verirsin. Önce pasaportları göreyim de. Yola çıkalım veririm de. Herkesi kendin gibi saf mı sandın? İki güzel söze. Ne bok yiyeceğim şimdi? Büyük Hanım polise vermiş midir? Vermez olur mu? Af dilesem? Yediğim ekmeğin hesabını yapan insan. Paşa Bey’in taktığı mineli saati, salondaki gümüşleri çalana “olur böyle şeyler” mi diyecek? Elleriyle götürür polise. Kilitli kutudan da bir bok çıkmadı saatten başka. Paşa Bey’in serveti nereye savruldu Allah bilir. Yaşayan bir kadın da değil ki. Yirmi senedir aynı üst baş. Para bile vermez. Karın tokluğuna, bir kuru somyaya çalıştırır. Bayramdan bayrama eli titreyerek bir çekirdek parası verirse öp de başına koy. Alışverişlerden ne tırtıklayabilirsem o. Hah, o bile yok artık Yurdagül. Kaldın mı el elde, baş başta. “Doluuuu!” Ne vuruyorsun anlamıyorum ki. Dolu işte. Başka tuvalet mi yok? Akşama kadar burada mı oturacağım? Açmıyor pezevenk telefonu. Aldı kaçtı paraları. Kimlerle yiyecek? Çok âşık bakıyordu bee. Ulan sen âşık bakışı nereden bildin acaba? O köhne konaktan çıktın mı hiç? Konak dediğim katlı gecekondu. Yıkıldı yıkılacak. Hapşırsan altındaki döşeme gıcırdar. Arka bahçenin çerinden çöpünden kafam kadar fareler cirit atmaya başladı alt katta. Bir koku ki sorma gitsin. Fareli konağın sümüklü hizmetçine kim baksın? Baka baka o market çırağı bakar. O da paraları alıp tüyer. “Zorladı,” derim. Neden önceden gelmedin de adam kaçınca geliyorsun demezler mi adama? Bir plan yapmak lazım. Çıkmak lazım şehirden. Nasıl? Ancak içtiğim suyun parasına yeter yanımdaki para. Ulan hadi kaçıyorsun. Neden bu sosyetik restorana getirtip bekletiyorsun insanı. Hapse girmeden bir de kol kadar hesap mı ödeyeyim istedin? Oyalanırım sandı zaar. Oyalandım da. Yok yan masadaki şişko kokonanın çantası, yok diğerinin ayakkabısı. Zenginde bakılacak şey biter mi? Masalar desen o biçim dizilmiş. Bu zengin tayfası zaten bütün gün yesin, içsin, göt gezdirsin. Çalışacak hâli yok ya. Vur kırbacı, altındakiler köle gibi çalışsın. Sorsan dernek yemeği derler, çocuklara yardım kermesi derler. Bir fotoğraf koy internete hadi yallah. Yemeğe içmeye devam. Yurdagül! Düşün! Düşün! Bana yazan herife mi yazsam? Aklımla bin yaşayayım ya. Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş. Ne kadar söğüşlesem kâr. İki fotoya kaç bin verecekti. İyi oldu bu. Hesabı ödemeden de kaçabilir miyim ki? Kaç dakikadır buradayım zaten. Unutmuşlardır beni. Sağıma soluma bakmadan direkt kapıya. Bir elimi yıkıyormuş gibi yapayım. Bu da ne diye bakıyorsa? Alnımızda yazıyor herhâlde fukara olduğumuz? Kendi giymiş özel dikim pantolon ceketi kırıtıyor ortada. Ne o layık göremedin mi bizi restoranınıza hanımefendi? Bir afralar tafralar. Sizin gibi anadan babadan zengin doğmadık biz. Zengini bırak anayla babayla doğmadık. Ah bu zenginlerin tuvaletleri bile ne güzel kokuyor. Sabunlar o biçim. Ay losyon da koymuşlar. Oooof, of! Ne bitmez çilem varmış. Çekil de geçelim. Parselledin mi burayı? Leyla gibi bakıyor bu da. 



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *