Öyküler

  • Köftecide

    03.11.2024, 06:30, Berlin Köftecinin buğulanmış camlarına rağmen içerinin kalabalığı belli oluyor. Kapıyı açınca yüzüne ter kokusuyla karışık yağ kokusu çarptı. Duvar dibindeki tek boş masaya oturdu. Önündeki kalabalık grubun siparişini alan garson göz teması kurup hafifçe kafasını sallayarak birazdan geleceğinin sinyalini verdi. Kekik ve pul biber kavanozlarının plastik bir bitki taklidi ile dizildiği örtüsüz masada… Continue reading

  • Sürünceme

    29.10.2024, 11:13, Berlin Cumartesi akşam gençlik teşkilatına yeni katılan üyelerle sohbetinin ardından eve geldi. Yorgundu. Zehir gibi çocuklar katıldı bu ay. Böyle giderse sırtımız yere gelmez Allah’ın izniyle. Memleket için zor zamanlar. Bunları da aşarız evelallah. Annesinin yanaklarından, babasının elinden öptü. Sofra hazırdı. Annesi karnabaharın altını yakıp havuç salatasını sofraya taşıdı. Tencerenin kapağı kalkınca karnabaharın… Continue reading

  • Duyarsızlaştırma merkezi

    22.10.2024, 08:30, Berlin Alarm çalmadan uyandın. Beynin öğrendi. Kasların yataktan çıkmaya direniyor. Alarm imdadına yetişiyor. Telefonuna bakıyorsun. Mesaj yok. Birinci dereceden bir felaket olmamış o gece. Klozete oturuyorsun. Uzak dereceden katliamlara, savaşlara, kardeşini sırtlayıp çıplak ayaklarıyla kilometrelerce taşıyan çocuklara, soykırımlara, kuruyan nehirlere, kanlı vücutlara, evlatlarının cesetlerine bile razı annelere bakıyorsun elindeki camdan. Çişin yukarı akan… Continue reading

  • Fosil

    14.09.2024, 06:54, Berlin Olimpos Dağı’nın zirvesinde, bir zamanlar kudret ve ihtişamla dolup taşan büyük tanrılar meclisinde bulutlar Zeus’un davullarıyla titredikçe ölümlülerin üzerine asitten yağmurlar bıraktı. Yer yer kalkan avlu döşemesi dikenli otlar gibi salondakilerin ayağına dolandı. Zeus’un togası bol, buruşuk, yer yer ipliklenmişti. Altın teni parlamadı. Dökülen saçı, sakalı yerleri kapladı. Bir değnek yürümesine yardım… Continue reading

  • İyi uykular

    12.09.2024, 06:18, Berlin Işık, ışık nerede? Çok karanlık. Neredeyim ben? Neden bulamıyorum ışık düğmesini? Nefes alamıyorum. Sakin ol! Nerede olacaksın, evindesin. Panjurları yine tamamen kapatmışsın demek. Düğme de şuralarda olmalı. Yok bulamıyorum. Bağırsam duyacak da yok. Aaaaaa! Yardım edin! Sesim de çıkmıyor. Öldüm mü ben? Nerede şu sıçtığımın düğmesi? Rüyadayım belki. Uyan! Uyan! Gerçek değil… Continue reading

  • Açıl susam açıl – II

    18.08.2024, 07:49, Berlin …Çıldırmamak elde değil. Çıldırdım belki de. Olmayan kapının ardındaki adamla konuştuğuma göre. Doktoru mu arasam? “Kötü hissedersen ara,” demişti. Kapatmasınlar bir yere? Sittinsene çıkamam bir daha. Dur bir hap vardı, neredeydi o? Öküz gibi uyutur demişti eczacı Ekrem. Ekrem mi? Ekrem’in babası eczacıydı, kendi değil ki. Gazlı bezleri de o getirecek. Öyle… Continue reading

  • Açıl susam açıl – I

    17.08.2024, 06:18, Berlin Yine bebek ağlıyor. Bu evde uyunmuyor. Ne zırladın be çocuk! Duvarlar kâğıttan. Odamın karanlığına aydınlık sızıyor. Koridorun ışığı mı açık kaldı? Kalkıp kapatsam mı? Uykum açılacak şimdi. Zaten zor dalıyorum. Gözüme gözüme geliyor. İşemem de lazım. Yerler amma da soğuk. Kapıdan mı sızıyor o ışık? Ne kapısı o? Orada kapı yoktu ki?… Continue reading

  • Kırmızı başlıklı kız – II

    14.08.2024, 08:31, Berlin …Kadının bürosunun adresini bulmuş buluşturmuş. Randevusu yok diye almamışlar içeri. Sabah gitmiş akşama kadar kapıda beklemiş. İkinci gün öğleden sonra görebilmiş kadını. Anlatmış durumu. Saati kaç bin liraymış da, bizimkinden para almamış hâlini anlayınca. Kocanın aklı şaşmış tabii böyle cengâver kadını Saliha’nın arkasında görünce. Birkaç kez de gözaltına aldırmasınlar mı bunu. Pusmuş… Continue reading

  • Kırmızı başlıklı kız – I

    13.08.2024, 07:24, Berlin Yine geç geldi. Leş gibi de kokuyor. Sızdı kaldı neyse ki. Ne zaman yüzüm gülecek benim? Nasıl kurtulacağım bu heriften? Allah’ım bana bir yol göster. Beni bıraktı artık anneannemi hırpalamaya başladı. Kaç yaşında kadın elinde kalıverecek diye ödüm kopuyor. Bana dediler ama. Büyük sözü dinlemezsen böyle olur işte. Çöreklendi eve. Çalışan ben,… Continue reading

  • Yeşim taşı

    “Hellooo! Welcome, welcome! Very good prices. Come look, no problem!” ”Yabancı değilim efendim.” ”Apo! Beybaba bizden çıktı iyi mi? Buyur beybaba halılarımız çeşit çeşit.” ”Teşekkür ederim. İyi günler.” Buralara geldi mi oldu olası yabancı sanırlar. Büyük babaanne Rümeysa Hanım, kızıl saçlıymış. Pek talibi olmamış. En son yüklü bir çeyiz ile yaşı geçkin, şehrin Tapu Kadastro… Continue reading