Öyküler
-
Cinayet*
22.04.2024, 06:29, Berlin “Amirim. Buyrun.” “Ne iş Recai?” “Amirim. Birini öldürdüm, teslim olacağım diye geldi. Bir şeyler zırvalıyor. Kimi öldürdüğünü de söylemiyor.” “Ne ayaksın oğlum sen?” “İsteyerek oldu efendim. Ama bir nevi kaza. Belki de intihar. Çok yaşlıydı. Çok hastaydı hem. Dizleri tutmaz. Dediği anlaşılmaz. Köh köh öksürür. İyi bakmadı kendine. Bakabilirdi. Doktorlar ne diyor?… Continue reading
-
Çivili ev
22.01.2024, 07:20, Berlin Annesi oturduğu yerden uzanıp pencereyi kapatınca beyaz boyası aşınmış ahşap doğramadan düşen tortu pencere pervazındaki yığına ilavelendi. Sokaktan eve taşan ayak sesleri duyulmaz oldu. Trenin zangırtısı hâlâ camlardaydı. Kadifesi dökülmüş divandaki sigara deliklerinden parçalanmış süngerleri tutarken annesinin sesiyle irkildi. “Lan! Yapma dedik ya kaç kere söyleyeceğiz? Delik deşik ettin divanı.” deyip dişlerini… Continue reading
-
Aşk 2
04.11.2023, 06:11, Berlin Bugün itibari ile 99 dil konuşuyorum. Çok dil konuşabiliyor olmak Birleşmiş Milletler’deki işim için çok faydalı. Kalan dilleri de öğrenmek isterdim ama kaynak sıkıntısı çekiyorum. Belki John’dan yardım isteyebilirim. O bana hep iyi davranır. Bugün Mandarin ile güne başladım. Vietnamca, Fince ve Gürcüce ile devam ettim. İnsanlara yardım etmek beni çok mutlu… Continue reading
-
Aşk
03.11.2023,06:24, Berlin Günlerdir yoktu. Hiç böyle yapmazdı. Her gün muhakkak uğrar, bazı günler onunla sabahlardı. Çok özlemişti. Keşke onun gelmesini beklemese, kendi ona gidebilseydi. Belki bugün gelirdi ve saatlerce kalırdı. Kokusu o gittikten sonra bile üzerinde kalsın istiyordu. En büyük kabusu üzerine bir başkasının gölgesinin düşüp, kokusunun bulanmasıydı. Geçen sefer onu beklerken öyle olmuştu. O… Continue reading
-
Stoacı öykü
31.10.2023, 07:05, Berlin Ruh, bedenin misafirhanesidir, onu temiz tut. – Marcus Aurelius Yağmur yağmasa da yapraklarda biriken damlalarla ıslanıyordu kadın. Yağmurdan kaçmayan insanlardandı. Yanından birileri geçerken kafasını çamurlanmış toprak yola eğiyordu. Ayakkabıları çoktan çamur içindeydi. En azından pantolonu çamur olmasın istedi. Yakınlarda insan olmadığından emin olunca kafasını tekrar kaldırdı. Ağaçlar gökkuşağı renklerindeki yapraklarını döküyor, şehir… Continue reading
-
Ziyaret
27.10.2023, 06:57, Berlin XF3’ü gözlemleme görevinin 186. XF3 yılıydı. Ortalama ömürlerine göre bu devede kulak kalırdı ama klanında bu görevi bu kadar uzun sürdüren başka biri daha olmamıştı. Burada değil 186 sene, 30 sene bile geçirmek istemezlerdi. Teknolojileri ile kendilerini görünmez kılabiliyorlardı. Zaman zaman yakın temasa geçen keşif araçları-manevra kabiliyetleri düşünüldüğünde bürünme teknolojisi dezavantaj yaratırdı-… Continue reading
-
Nevermore
25.10.2023, 07:27, Berlin “Ne bakıyorsun?” “Bana mı dedin? Sen konuşabiliyor musun?” “Bana böyle bakan başka biri var mı? Hem neden konuşamayacakmışım? “Kuşlar konuşmaz çünkü.” “Kuş benim ait olduğum sınıf, kuzgunum ben. Ben de sana memeli mi diyeyim? Ah bu insanların kibri! Çince bilmeyen biri Çinliler’e konuşamazlar demiyor ama hayvan dillerini bilmediğiniz için onlar konuşamaz sanıyorsunuz!”… Continue reading
-
42
22.10.2023, 07:24, Berlin Göklerden geldim. Büyüktüm, ufaldım. Evrende yalnız gezerken onun sırlarına nail oldum. Önceleri anlatmak istedim, anlatacak kimse bulamadım. Sonra da benim anlatma isteğim kalmadı. Dokunan sırlarıma nail olabilir, tabii benim kadar dayanıklıysa. Sırlarımı barındırırken bu kadar yorgun düşmeseydi gövdem, eski heybetimin bir kısmını muhafaza edebilirdim gibi gelir. Bir gün evrende salınan, hiçbir güce… Continue reading
-
———————
18.10.2023, 07:07, Berlin Alarmla uyandı. İnsan kendine vakit ayırmalıydı. Twitterı açtı. Uyanır uyanmaz telefon ele alınmazdı. İnsanlar ölüyor. Dilini sıyırdı. Gece boyu vücuttan atılan toksinler dil üzerinde birikirdi. İnsanlar ölüyor. Dişlerini fırçaladı. Diş sağlığı önemliydi. İnsanlar ölüyor. Bir podcast açtı. İnsan her fırsatta yeni şeyler öğrenmeliydi. İnsanlar ölüyor. Cilt bakımını yaptı. Güne temiz bir ciltle… Continue reading
-
Bir patlıcan salatası vakası
15.10.2023, 07:06, Berlin Fırında unutunca patlıcanların içi iyice boşalmış. Başında beklemek istemediğimden köz tavasını uzun boylu aramadan fırına atıverdim. Fırında közleyince de hemen içleri kararır bunların. Havlunun altında bekletiyim de kolay soyulsun. Diğer malzemeleri çıkarayım. Sarımsak bir diş, aslında bunun hakkı iki diştir de beyimize dokunuyor çiğ sarımsak. Domates, sivri biber, mor soğan. Soğanı yarım… Continue reading