İlk yardım

Yayoi Kusama Japonya’da orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geliyor. Annesiyle sorunlu bir ilişkisi var. Yayoi, çapkınlıklarını takip etsin diye bir dedektif gibi babasının peşine yollanıyor. On yaşında halüsinasyonlar görmeye başlıyor. Görüleri nokta nokta ve dalgalı bir hareket hâlinde.

Yayoi küçük yaşlardan itibaren sanatı zihnindeki düşüncelerden kurtulma aracı olarak kullanıyor. Georgia O’Keffeé’ye hayran. Onunla tanışabilmek için Amerika’ya gidiyor. İki sene sonra da ilk sergisini açıyor. Serginin adı Takıntılı Monokrom. Herhangi bir sanat eğitimi almamasına rağmen, avangart sanatın önde gelen isimlerinden biri oluyor.

Psikolojik rahatsızlıkları peşini bırakmıyor, kimseyle cinsel ilişki kuramıyor. Kendi isteğiyle bir psikiyatri kliniğinde yaşamaya başlıyor ama sanatı hiçbir zaman bırakmıyor. Kliniğin yakınındaki atölyesinde üretmeye devam ediyor.

Sanat olmasaydı kendini öldüreceğini söyleyen Yayoi, bugün doksan beş yaşında. Dünya üzerinde daha sevimli âdeta bir çocuk köyünden fırlamış eserler veren başka bir sanatçı yok. Ona ömrünce acı veren bir hastalığı bu kadar estetize edebilmesi üzerine bir de kendini bununla tedavi etmesi muazzam bir dönüşüm.

Acaba bugün sorsak bu hastalığa sahip olmadan normal ama sanatsız bir yaşamı mı tercih eder Yayoi? Afaki bir seçim söz konusu olduğundan kendine karşı onun bile çok dürüst olabileceğini sanmıyorum.

Sanatın iyileştirici gücü yaratan için işe yaradığı kadar maruz kalan için de yarıyor. Bunun için nefes kesen bir eseri çok önemli bir müzede ya da sergide görmeye de gerek yok. Evinizin koltuğunda konser dinlerken de muazzam bir mutluluk yaşayabilirsiniz. Eski seneyi 31 Aralık akşamı Berlin Filarmoni uğurlar ve yeni seneyi 1 Ocak sabahı Viyana Filarmoni karşılar. Viyana Filarmoni’nin konseri gerek salon dekorasyonu gerek aralar için hazırladıkları kliplerle olsun çok daha görkemlidir. Benim için yeni yılı hevesle beklememdeki en önemli sebeptir. Berlin konserini aksattığım oluyor ama Viyana konserini misafirim olsa da, ben misafir olsam da, bulunduğum yerden dolayı saçma bir saate denk gelse de uzun senelerdir kaçırmadım. Bu sene her iki konseri de izledim. Geçen senenin hayal kırıklıkları, önümüzdeki senenin endişeleri azaldı. Ve iyileştim.



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *