• Ateşsiz kalmak

    17.05.2024, 06:26, Berlin Demir Özlü, Ferit Edgü’ye attığı kartta: İçimde, beni her zaman mutlu etmeye yetmese de, yanmaya hazır ne de çok mum varmış diyor. Ferit Edgü mektubunda şöyle cevap veriyor: Eve varır varmaz, her akşam tüm ışıkları yakarım. Ama yıllar var ki içimdeki tek mumu yakmayı başaramadım. Ya çaktığım kibrit sönüyor, ya da mumlar… Continue reading

  • Liken mi köpekbalığı mı küçük balık mı?

    16.05.2024, 06:37, Berlin Lisede biyoloji dersinde simbiyotik yaşam türlerini görmüştük. Bunların en eşitlikçisi mutualizm. Türlerin her ikisinin de bu ilişkiden yarar görmesi durumu. Senelerdir unutmadığım örneği likenler, alg ve mantar birlikteliği. Algler mantarlardan aldığı inorganik madde ile organik madde sentezliyor. Mantarlar da alglerden aldığı organik maddeyi kullanıyor. Kardeş kardeş yaşıyorlar. Kommensalizmde ise biri ilişkiden fayda… Continue reading

  • Felsefeyi Takdimimdir – André Comte-Sponville

    Bu sene başladığım felsefe okumaları beni ziyadesiyle mutlu ediyor. Henüz giriş seviyesindeki kitaplardayım. Bu kitap da okuduğum en anlaşılır ve ikna edici felsefe kitaplarındandı. Belki hedef kitlesi daha genç olabilir ama ben de okurken çok keyif aldım. Ahlâk ve Özgürlük bölümleri çok güzeldi. Bilgelik bölümüne ise bayıldım. Onlarca işaretlediğim, üzerine düşündüğüm yer oldu. Kitapta da… Continue reading

  • Gölgeli Muhabbetler – Cemil Kavukçu

    Kitabın arka kapak yazısında Öykü çok da uzakta değil yazıyor. Kitabı okuduğunuzda buna gerçekten ikna oluyorsunuz. Dramasız öyküler mümkün. Yazar son derece normal konuları, okurlarını sıkmadan anlatıyor. Mikro hareketler çok güzel betimlenmiş. Bazı tespitler çok güzeldi. Gölgeli ve Vesikalık Fotoğraf en sevdiğim öyküler oldu. Keyifli bir kitaptı. Continue reading

  • Kabil – José Saramago

    Dini hassasiyeti olanların uzak durması gereken bir kitap. Epey cesur. Dili eğlenceli. Biçimi özgün, okuru zinde tutuyor. Dinle derdi olanlar içinse fazlasıyla keyifli. Gülerek okuduğum çok yer oldu. Dini hikâyelere çok yetkin olmamam eğlenmeme mani olmadı. Farklı biçimler, sınırları zorlayan türler okumak beni çok mutlu ediyor. Continue reading

  • Küsengiller

    15.05.2024, 06:19, Berlin Hitabet bambaşka bir yetenek. Bazen kişinin ne kadar dolu olduğundan bağımsız. Dün Nilay Örnek’le söyleşisini dinlediğim Mahir Polat ise hem dopdolu bir insan, hem de muazzam bir konuşmacı. Uzun zamandır bende bu kadar olumlu duygular bırakan bir söyleşi dinlememiştim. Bir politikacının bunu başarmasına ihtimal vermezdim. Belki seçim dönemindeki kampanyasını takip edenler bilirler… Continue reading

  • Detoks

    14.05.2024, 06:26, Berlin Son tatilimde uzun zamandır yapamadığım bir şeyi yaptım: ekran detoksu. Senelerce sosyal medya ve WhatsApp kullanmayan bir insan olarak son zamanlarda buralara yeniden düşmek (çünkü bizi içine çektikçe çeken bir bataklık) beni epey yormuştu. Bu beş gün boyunca telefonuma minimum zaman ayırdım. Hiç yazışmadım değil ama minimumda tuttum. Telefonu fotoğraf çekmek için… Continue reading

  • Sev dünyayı açılır her kapı, işte Susam Sokağııı

    13.05.2024, 06:25, Chamonix Alp manzaralı son yazı. Geri geleceğim ama, belki Fransa değil de İtalya tarafına ya da İsviçre. Yer kabuğunun bu şaşaalı hâlleri bağımlılık yaratıyor. Bugün gidiyoruz. Böyle tatiller yapabilmemiz için gerekli mesailerimize dönüş vakti. Eski yazılarda işini mutlulukla yapan, en azından karşı tarafa öyle yansıtan bir kuryeden bahsetmiştim. Dün de bir garson kadın… Continue reading

  • Emlakçı vitrinleri

    12.05.2024, 06:12, Chamonix Chamonix küçük bir şehir. İçinde konforlu şehir yaşamını sürdürebileceğiniz her türlü dükkân mevcut. Şık restoranlar, masallardan çıkmış pastaneler, havalı butikler, şampanya mağazaları marketlerde ıstakozlar ve türlü deniz ürünleri. Şehirde her yere yürüyerek gitmek mümkün. Merkez bir uçtan bir uca on dakika sürüyor. Çok turistik olmasına rağmen göz aşinalığı bile kazanılıyor. İnsanlar çok… Continue reading

  • Mer de Glace buzul marşı

    11.05.2024, 06:23, Chamonix Dün Dünya bir buzulun içinden benimle konuştu. Etten kemikten varlığına bu kadar yakından şahit olmak sarsıcıydı. Sanılanın aksine sancılı bir şarkı değildi söylediği, bir direniş marşıydı. Karşı tarafın olmadığı, kimseye küsülmeyen, ayaktayım diyen bir marş. Neyin değiştiğini bilmiyorum ama o ses bende bir şeyleri değiştirdi. Hiçbir şey olmadıysa bile kesinlikle bir şeyler… Continue reading