-
Dağların arasında
10.05.2024, 06:16, Chamonix Saçları beyazlamış dağlar şehri kuşatmış. Yamaçları birer ahtapot kolu gibi üzerimize devriliyor. Ak saçlardan doğmuş nehir kuşların cıvıltısını bastırmak istermişçesine yüksek debisiyle çağıldıyor. Sevimcimle bu görkeme ortak olmaya çalışıyorum. Oldum olası gezdiğim yer dünyanın en güzel yeri gibi gelir. Dünyanın en güzel yerinde, dünyanın en güzel manzarasına bakarak yazıyorum bunları. Yıldızlar gibi… Continue reading
-
Paket
09.05.2024, 08:52, Cenevre uçağı Uçak yolculuklarında uçuş korkum hakkında yazmak âdet oldu. Yalan yok, bir yandan bir yere yazı yetiştirmek zorunda olan bir yazar gibi hissediyorum kendimi. Bir de tabii korkumdan ve geçmiş tecrübelerinden başka pek bir şey düşünemediğimden. Eğer korku bir travma olmaksızın geliyorsa bazı aşamalardan geçiyor. İlk aşama tetikleyen bir şeyler yaşama, endişelenme… Continue reading
-
Redif
08.05.2024, 06:33, Berlin Dün ortaokuldan beri ilk kez redif kelimesini duydum. Duyduğum an yüzüme bir gülümseme yayıldı. Ne çok severdim Türkçe derslerini. Adı Türk Dili ve Edebiyatı olmuştu sanırım. Kompozisyon yazayım, okuma saatimiz olsun, uzun cümleleri öğelerine ayırayım, okuduklarımızı tartışalım. Redifi eksik hatırlıyormuşum. Sabah biraz çalıştım, kafamda oturdu. İnsanın en büyük özgürlüklerinden biri zorunda kalmadan… Continue reading
-
Geçmiş zaman olur ki
07.05.2024, 06:27, Berlin Beth 47 yaş yazısını yazarken geçmişine dönmüş. Ben de bugünün değil ama dünün geçmişine dönüyorum. 9 sene önceye. Evlenmeye o kadar uzak bir insanım ki dokuz senedir aynı insanla beraber olmama rağmen evleneceğimizi duyan kimse kulaklarına inanmıyor. Babam istemiyorum diyor, aile büyükleri araya giriyor. Ben Sezer’in ailesi ile tanışmadan aileler tanışıyor. Ben… Continue reading
-
Analojik ben
06.05.2024, 06:27, Berlin Yaşadıklarını, okuduklarını, izlediklerini ve yazdıklarını kolayca birbirine bağlayan biriyim. İnsanlara alakasız gelen çoğu şeyde anlamlı ilişkiyi buluyor beynim. Böyle bir ilişki olmasa bile benim için olmuş oluyor. Beynim analojilerle çalışıyor. Yazılarıma da sirayet ediyor bu durum. İnsanları minderlere, ilişkileri döşemeye benzetiyorum. Okuduğum bambaşka kitapların bambaşka karakterlerinde ortaklıklar buluyorum. Sezer bazen lafı nereden… Continue reading
-
İstanbul’un Bir Gecesi – Suat Derviş
Döneminin öncülerinden ve edebiyatımızda önemli isimlerinden Suat Derviş ile ilk buluşmamız pek heyecan verici geçmedi 🙂 Continue reading
-
Paket lastiği
05.05.2024, 06:20, Berlin Günlük tükenmişlik sendromları yaşıyorum. O günü verimli geçirmek için yaptığım dakika hesapları oluyor. Bir sürü şeyden ödün vermeden sürekli yeni bir hedef ekliyorum listeye. Bunu benden bekleyen yok. Nedense kendime karşı hep bir meydan okuma hâlindeyim. Arada ters tepiyor. 87 iş bitirmeyi hedeflediğim günde açıp ucuz romantizm ve dedikoduya bulanmış dekolteli kadınların… Continue reading
-
Mavi mezarlık
04.05.2024, 06:47; Berlin Mavi, yumuşak bir mezarlık. Kendi kurbanlarının. Faili meçhulların. Faili aleni insanlık suçlarının. Aynı sanıyorsun. Sezdirmeden büyüyor. Yükseliyor. Buzullar aynı. İçine attıkları, sakladıkları artıyor. Dalgalı olduğu günler dolaplarını saçıyor ortaya. Muntazam yerleştirince sakinliyor. Ölülerin toprağında yıkanıyor insanlar. Rakılar ölülere kalkıyor. Ölülerin kokusu ile sakinliyor dertler. Hem katil hem iş birlikçi. Bedenlerle beraber sesleri… Continue reading
-
Ahmet Hamdi Tanpınar Sözlüğü – Sefa Kaplan
Adından mütevellit daha farklı bir beklenti içindeydim. Ahmet Hamdi Tanpınar’a ilişkin bilmediğim bir sürü şey öğrenmekle beraber kitabın yapısı ve başlık seçimleri bana çok enteresan geldi. Bazı bölümlerde yazarın yorumlarını çok fazla buldum. Zaman zaman da kullanılan üslup beni rahatsız etti. Basılmış bir kitapta bir alışveriş merkezinden Adı Kalyon mu, Kanyon mu ne… diye bahsetmek… Continue reading
-
Sahibinden az kullanılmış yazar sandalyesi
03.05.2024, 06:14, Berlin Burada biz bize olduğumuz için yazmakta bir beis görmüyorum. Kitap dosyamı hazırlamaya başladım. Seçtiğim öykülerin düzenlemeleriyle meşgulum. Mayıs ayı sonuna kadar ilk düzeltmeleri bitirmek gibi bir planım var. İş ciddiye binince bilgisayarın önünde geçirdiğim saatler epey arttı. Senelerdir evden çalışmama rağmen bir ofis sandalyem yoktu. Yine senelerdir küçücük bir ekranda yazıyordum. Şartlarımı… Continue reading