- 
		
		
Özyurdunda Yabancı Olmak – Demir Özlü & Ferit Edgü Mektuplaşmaları
Hayatımda en çok etkilendiğim kitaplardan biri olarak yapıştırdığım onlarca post-it ile (evet hâlâ kitaplara Mona Lisa muamelesi yapıyorum) kitaplığımın baş köşesine yerleşecek bir kitap. Deneme, günlük ve mektup okumayı çok seviyorum. Yazarların evlerine sızıp yaşamlarına ekleniyorum. Röntgenliyorum onları. 50 kuşağının tüm sıkıntılarını içinde barındıran bir kitap. Başka bir dönem değil onlarınki, başka bir dünya. Kitaba… Continue reading
 - 
		
		
Rüya Analizleri – Carl Gustav Jung
750 sayfalık bu battal boy kitaptan ne anladın derseniz ancak yüzde 30’u derim. Jung’a başlamak için çok yanlış bir kitap. Ancak nereye bağlayacak merakı kitabı okutturuyor. Kitabın yazıldığı dönemi göz önünde bulundursak da bu epey cinsiyetçi bir kitap olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Sembolizm üzerinden astroloji, din, mitoloji, sosyoloji, dilimi, yerli kültürleri gibi birçok konuya değiniyor. Kitabın… Continue reading
 - 
		
		
Koro
20.05.2024, 06:22, Berlin Hem Sezer hem ben birtakım projeler içindeyiz. Mayıs ayının başından beri 5 günlük molayı saymazsak her hafta sonunu evde geçirdik. Havalar nasıl güzel. Sadece yürüyüş yapıp eve dönüyoruz. Hâlbuki bu Mayıs ayında eve girmemeyi hayal etmiştim. Hafta sonu mesaisi içindekinden yoğun geçiyor neredeyse. Haziran’da rahatlayacağımızın avuntusuyla sabrediyoruz. Kalkma saatimi 05:45’e çektim. Öyle… Continue reading
 - 
		
		
Cepler
19.05.2024, 06:25, Berlin Tahsin Yücel aynı isimli denemesiyle aklıma cepleri düşürdü. Daha çok içindekiler ve mahremiyetimizle ilgileniyordu. Tarihini merak etse de, araştırmamış. Önceden de yazdığım gibi tam bir cep insanı olduğumdan bu faydalı buluşun gelişimi merakımı celbetti. Bir de ne göreyim, bunun altında da cinsiyetçi yaklaşım ve toplumun kadına dayattırdıkları çıkmaz mı? Neyse ki ben… Continue reading
 - 
		
		
Sabahın körü
18.05.2024, 06:29, Berlin Dün kutlama yapalım demiştim. Günlük yazıları 9 ayda 50.000 kelimeye ulaştı. Günde 20 dakika vakit ayırırsak 9 ayda 100 sayfalık bir kitap yazabiliyoruz. Bunu görmek açısından kıymetli bir çaba 🙂 Ama bu kez diğer kutlamalarımın sevinci yok. Sanırım hem okuyan da hem yazanda bir sıkılmışlık hissine dönüşeyazıyor günlük. Yeni şeyler denemek istiyorum.… Continue reading
 - 
		
		
Ateşsiz kalmak
17.05.2024, 06:26, Berlin Demir Özlü, Ferit Edgü’ye attığı kartta: İçimde, beni her zaman mutlu etmeye yetmese de, yanmaya hazır ne de çok mum varmış diyor. Ferit Edgü mektubunda şöyle cevap veriyor: Eve varır varmaz, her akşam tüm ışıkları yakarım. Ama yıllar var ki içimdeki tek mumu yakmayı başaramadım. Ya çaktığım kibrit sönüyor, ya da mumlar… Continue reading
 - 
		
		
Liken mi köpekbalığı mı küçük balık mı?
16.05.2024, 06:37, Berlin Lisede biyoloji dersinde simbiyotik yaşam türlerini görmüştük. Bunların en eşitlikçisi mutualizm. Türlerin her ikisinin de bu ilişkiden yarar görmesi durumu. Senelerdir unutmadığım örneği likenler, alg ve mantar birlikteliği. Algler mantarlardan aldığı inorganik madde ile organik madde sentezliyor. Mantarlar da alglerden aldığı organik maddeyi kullanıyor. Kardeş kardeş yaşıyorlar. Kommensalizmde ise biri ilişkiden fayda… Continue reading
 - 
		
		
Felsefeyi Takdimimdir – André Comte-Sponville
Bu sene başladığım felsefe okumaları beni ziyadesiyle mutlu ediyor. Henüz giriş seviyesindeki kitaplardayım. Bu kitap da okuduğum en anlaşılır ve ikna edici felsefe kitaplarındandı. Belki hedef kitlesi daha genç olabilir ama ben de okurken çok keyif aldım. Ahlâk ve Özgürlük bölümleri çok güzeldi. Bilgelik bölümüne ise bayıldım. Onlarca işaretlediğim, üzerine düşündüğüm yer oldu. Kitapta da… Continue reading
 - 
		
		
Gölgeli Muhabbetler – Cemil Kavukçu
Kitabın arka kapak yazısında Öykü çok da uzakta değil yazıyor. Kitabı okuduğunuzda buna gerçekten ikna oluyorsunuz. Dramasız öyküler mümkün. Yazar son derece normal konuları, okurlarını sıkmadan anlatıyor. Mikro hareketler çok güzel betimlenmiş. Bazı tespitler çok güzeldi. Gölgeli ve Vesikalık Fotoğraf en sevdiğim öyküler oldu. Keyifli bir kitaptı. Continue reading
 - 
		
		
Kabil – José Saramago
Dini hassasiyeti olanların uzak durması gereken bir kitap. Epey cesur. Dili eğlenceli. Biçimi özgün, okuru zinde tutuyor. Dinle derdi olanlar içinse fazlasıyla keyifli. Gülerek okuduğum çok yer oldu. Dini hikâyelere çok yetkin olmamam eğlenmeme mani olmadı. Farklı biçimler, sınırları zorlayan türler okumak beni çok mutlu ediyor. Continue reading