-
Vitrinde Yaşamak – Nurdan Gürbilek
Koskoca bir dönemi azıcık sayfayla çok yönlü ele alan çok güzel bir kitaptı. Benim gibi pek sosyolojik okuma yapmamış biri için oldukça ufuk açıcıydı. Seksenler döneminin karşıtlıklar üzerinden ele alınmasını özellikle etkileyici buldum. Aslında o günlerde tohumları atılmış günümüzün politik ve toplumsal ikliminin de bu kitapla bir alt okumasını yapmak mümkün diye düşünüyorum. Continue reading
-
Rota yeniden hesaplanıyor
11.03.2024, 06:34, Berlin Dün arkadaşlar bizdeydi. Çocuklarının peşinden koşarken küçük ayak parmağımı koltuğa çarptım. Kimseye renk vermeden koşmaya devam ettim. En çok suikasta kurban giden uzvumuz olduğundan acısını tahmin edersiniz. O kadar kötü bir çarpmaydı ki evdekiler duydukları sesten panik oldu. Olur böyle şeyler dedim ve buz koyma, ayak uzatma gibi tavsiyeleri reddettim. Parmağım çok… Continue reading
-
Kurallı bileşik fiillerle bezenivermiş tekinsiz bir yazı
10.03.2024, 06:24, Berlin Güneşin resmi uyanışı benden geç ama sabah kalktığımda doğayazmışlığının pembeliği beni karşılıyor ve bende bir geç kalmışlık hissiyatı yaratıyor. Daha mı erken kalksam diyorum. Sonra güneşle nasıl yarışacaksın yakında dört buçukta uyanmaya başlayacak diye kendimi yatıştırıyorum. İsveçlilerin bir deyişi varmış. Çok hızlı koşarsan ruhun geride kalırmış. Bazen durup onu beklemen gerekirmiş. Durmak… Continue reading
-
İçimi boyayan göl
Rotadan saptım ve bir göl sahiplendim. Kahverengim gökkuşağında yitti. Besleyecek ördek bulamadım. Kurban edilmiş kayıklar ve ağaçlar vardı yalnızca. Endişesiz bir rüzgâr uğulduyordu. Düşünceler haritada kalmıştı. Continue reading
-
Sel
Su basmışken kayığımızı ve toprağımızı panik yapmadan bekleyebilir mi insan? Çoşkun sular çekildiğinde hâlâ suyun üzerinde durabildiğine mi şükreder yoksa? Continue reading
-
Okunmamış mesaj
Doğadan mesaj var. Ya kök sal, toprağın yapısını değiştir, bırak çevren sana uyum sağlasın ya da köksüz kal, hayat başka bir rol bulsun sana. Herkes ayakta duracak diye bir şart yok. Continue reading
-
Tosca – Giacomo Puccini – Staatsoper
Perşembe gecesi Puccini’nin Tosca operasını izledik. Epeydir bu kadar dramatik bir opera izlememiştim. Salonu içimdeki Vasfiye Teyze ile Ne çektiniz bee nidalarıyla terk ettim. Puccini’nin aryaları önceden de bilip dinlediğimiz için daha da keyif aldık. Ancak sahne tasarımı ve kullanımındaki sadelik hiç hoşuma gitmedi. Görkemli sahneler ve kostümler izlemeyi severim. Bu operada ise her perdede… Continue reading
-
Evren olması gerektiği gibi peki ya ben?
09.03.2024, 06:31, Berlin Hayatımdaki pek çok şey keyifli gitse de, gitmeyen tek şeye kafayı takmış durumdayım. Hayattan kaçış protokolüm devreye girmek istiyor. Uzun saatler uyuyup uyanık olduğum az saatte de başka hiçbir şey yapmadan kafamda kurmak istiyorum. Beni mutlu eden şeyleri yapmak için kendimi zorluyorum. Kapıya kilit vurursam kolay kolay kapıyı tekrar açma enerjisi bulamayacağımın… Continue reading
-
Keskin sirke
08.03.2024, 06:39, Berlin Zen olacağım diye ortalarda dolanırken bir yandan da hayata küsmeleri meşhur bir insanım. Aklımdaki plan gerçekleşmezse küsüveririm hemen, kendimi cezalandırırım. Bu mantalite ile her hikâyede yanan hep ben olurum. Bugün Berlin’de tatil, uzun hafta sonu. Sezer’le bir yerlere kaçmak istedik. Havalimanlarında ve trenlerde Almanya çapında grev var. Berlin’in gözlerden ırak lokasyonu malum.… Continue reading
-
Tahammül
07.03.2024, 06:35, Berlin Üst üste çok güzel Kalben programları izledim ve dinledim. Kalben’in müziğini de çok severim, kendini tanıma ve sevme yolculuğunu da. Hatta edebiyatını da çok seveceğim gibi duruyor. Storytel’den kitabını dinlemeye başladım. Durmaksızın anlatıyor, motor takılmış gibi. Ben aslında çok konuşan insanları pek sevmem. Yorarlar beni. Ama iki saatliğine maruz kalmak bünyemde ters… Continue reading