An’lar

  • Buket

    Senelerdir kendime çiçek alırım. Ama geçen gün bir adım daha attım; bu kez kendime bir buket yaptırdım. Öyle alelade değil, özenle seçilmiş, zarafetle sunulmuş bir buket… Dünyanın en güzel çiçekleri şu an evimde. Çünkü onları ben seçtim. Renklerini, kokularını, dokularını ben belirledim. Profesyonel bir dokunuşla bir araya geldiler ve bana sunuldular. Bir sonraki buketime kadar, Continue reading

  • Die Havel Symphoniker

    Havel Senfoni Orkestrası mahallemize geldi. Görkemli salonlarda klasik müzik dinlemeyi severim ama sanatın günlük hayata karışması da bir o kadar güzel geliyor bana. Parkımızda konser olacağını duyunca katlanır sandalyelerimizi, yiyecek ve içeceğimizi alıp parka vardık. Şortla, terlikle konser dinlemenin keyfi bambaşka. Açık hava konserleri, hele çok profesyonel olmayanlar, kusursuz bir müzikalite sunmaz belki ama bambaşka Continue reading

  • Cuevas del Drach

    Mallorca’dayken Drach Mağarası’nı ziyaret ettik. Mağara sistemi çok eski zamanlardan beri biliniyormuş, ilk yazılı kayıtlar 1338 yılına kadar gidiyor. 19. yüzyılda mağaranın haritasını çıkarmak için Fransız kâşif Édouard-Alfred Martel görevlendirilmiş. Martel mağaranın en dikkat çekici yeri olan yeraltı gölünü keşfetmiş. Göl, günümüzde onun adıyla Lago Martel olarak anılıyor. Mağara yaklaşık 1.200 metre uzunluğunda ve 25 Continue reading

  • Pınar Fidan Komedi Gösterisi

    Kadın komedyenlere bayılıyorum. Dün Pınar Fidan’ı izledik. Aralıksız güldüm. Bu alandaki erkek hegemonyasının kırılmaya başlaması da beni çok mutlu ediyor. Ayrıca şimdiye dek izlediklerim arasında en uzunuydu. Tam iki saat sahnede kalarak bizleri güldürdü. Seda Yüz gösterisiyle ilgili yazımda desteğimi hep kadınlardan yana kullanacağımı yazmıştım. Bu prensibime sadık kalıyorum. Aldığım ve okuduğum kitaplar arasında hep Continue reading

  • Zengin Mutfağı

    Şener Şen’i sahnede izlemek onun seksen dört yaşına, benim otuz sekiz yaşıma nasip oldu. Sahneye ilk çıkışı, alkışlarla yıkılan salon, hayatımın her dönemine iz bırakmış bir sanatçıya bu kadar yakın olmak beni çok duygulandırdı. Bir ömrü sadece sanata adamak, böyle yetenekli olmak ve yeteneğinin tüm ülke tarafından fark edilmiş olması, Berlin’de daha oyun başlamadan sadece Continue reading

  • Prag bahane, buluşmak şahane

    Edebiyat bana şahane kapılar aralayıp beni şahane insanlarla buluşturdu. Sadece bunun için bile hayata müteşekkirim. Sezen’le çok kısa süre devam ettiğim bir atölyede buluştuk. O atölyenin amacı beni onunla buluşturmakmış sanki. İki buçuk sene önceydi. Her gün saatlerce yazıştık. Konu edebiyattan başlayıp hayatlarımıza uğruyor sonra tekrar edebiyata dönüyordu. O yakınlık bir telefon mesajlaşmasıyla nasıl sağlandı Continue reading

  • Museum Ephraim – Palais

    Berlin’in en güzel semtlerinden Nikolaiviertel’deki şahane Rokoko bina Berlin’in şehir müzelerinden birine ev sahipliği ediyor. 1762-1766 yılları arasında, Prusya Kralı II. Friedrich’in sarrafı Veitel Heine Ephraim için mimar Friedrich Wilhelm Dieterichs tarafından inşa edilmiş. 1936/37’de yıkılıp aslına uygun olarak tekrar yapılmış. Berlin’de o dönemleri sağ atlatan bir bina var mı emin değilim. Şehrin ağaçları, doğası Continue reading

  • Beş yüz metrelik mutluluk

    Bizim ağzımızın tadı yokken, Berlin’e bahar çoktan gelmiş. Park yolumun kıyısında, şehrin kalabalığından uzak, huzurlu bir mezarlık var. Dünya üzerindeki en dingin yerlerden biri. İkinci fotoğraftaki yol yaklaşık beş yüz metre uzunluğunda. Bahar önce açık pembe kiraz çiçekleriyle karşılıyor seni. İki hafta sonra, onlar usulca dökülürken, sahneye Kanzan türü kiraz ağaçları çıkıyor. Pespembe, top top Continue reading

  • Bazı an’lar

    Bazı anların hissini zaman geçtikten sonra tekrar hatırlayabilmek için buraya not düşüyorum. Çoğunlukla o yazıyı yazdığımı unutmuş oluyorum ama dönüp okuyunca hissi bıraktığım yerde beni bekler buluyorum. Burası Nikolaikirche (Aziz Nikola Kilisesi). Berlin’in ilk yerleşim bölgesi Nikolaiviertel’de bulunuyor. Nikolaiviertel, en sevdiğim yerlerden biridir. Başka bir zamana ışınlanmış duygusu verir. Şehrin tam ortasında bulunmasına ve epey Continue reading

  • Seda Yüz Komedi Gösterisi

    1 Nisan’da Seda Yüz’ün komedi gösterisine gittik. Ruh hâlimiz komedi kaldıracak bir durumda değildi ancak bileti çok önceden almıştık. Ne yalan söyleyeyim aralıksız gülmek çok iyi geldi. Bugünlerde beni telefondan ve gündemden uzaklaştıran her şey çok iyi geliyor. Seda Yüz’den önce sahneye Berlin’de yaşayan komedyen Ayten Karadeniz çıktı, ona da çok güldük. Ve ardından Seda Continue reading