-
Benim işim yazmak
13.09.2024, 06:14, Berlin Bana yine ‘o iş en kısa sürede bitmeli’ perileri geldi. Pazartesi gecesinden beri bir kez markete gitmek dışında evden çıkmadım. Popomu çalışma sandalyemden kaldıramıyorum. İşin kötüsü bu periler geldiğinde o işin bitme imkânı da yok. Hiçbir şeyi beğenmez onlar. Hiçbir şeyin tamamlanmış olduğuna inanmaz. Canına okurlar insanın. Peri dediğime bakmayın, cehennem köpeği… Continue reading
-
İyi uykular
12.09.2024, 06:18, Berlin Işık, ışık nerede? Çok karanlık. Neredeyim ben? Neden bulamıyorum ışık düğmesini? Nefes alamıyorum. Sakin ol! Nerede olacaksın, evindesin. Panjurları yine tamamen kapatmışsın demek. Düğme de şuralarda olmalı. Yok bulamıyorum. Bağırsam duyacak da yok. Aaaaaa! Yardım edin! Sesim de çıkmıyor. Öldüm mü ben? Nerede şu sıçtığımın düğmesi? Rüyadayım belki. Uyan! Uyan! Gerçek değil… Continue reading
-
Zekâvet Hanım
11.09.2024, 06:24, Berlin Zekâvet Hanım 84 yaşında. Pamuk gibi saçları var. Bir dönem boyatmışsa da, neredeyse ben bildim bileli beyaz saçlı. Saçları çok uzun. Gençlik fotoğraflarında da beline iniyor saçları. Torunları gelince saçlarını örerler. Oturmayı sevmez. Evine misafir gitmeye gör, dolanır dolanır dolanır, en son binbir ısrar bir tabure tepesine ilişiverir. Kulakları senelerdir pek iyi… Continue reading
-
Dönüş
10.09.2024, 06:13, Berlin Uzun bir aradan sonra yazı masama kavuştum. Yazmayı, derin okumayı, sabah ritüellerimi çok özledim. Ritüellerimin ne olduğunu bile unutmuşum neredeyse. Uzun süredir ilk kez Türkiye’de bu kadar uzun kaldım. Ne yalan söyleyeyim yoruldum. Sessizliği ve dinginliği özledim. Uçağın alçaldığı suya batmış ormanlık coğrafyayı, az katlı evleri görmek iyi geldi. Günlerdir otuzlu derecelerle… Continue reading
-
Bacağımdaki ve ruhumdaki izler
06.09.2024, 08:23, Bandırma Türkiye tatilime Bodrum’da başladım. Edebiyatın beni buluşturduğu bir grup insanla üç gün geçirdim. Bilgisayar ekranından tanıdığım insanlar üçüncü boyutlarına kavuştu. O kadar keyifli bir buluşmaydı ki üzerine yeterince güzel yazamama ihtimali üzüyor beni. O yüzden tarif etmeye uğraşmayacağım. Bodrum buluşmasının izleri hâlâ bacaklarımda ve ruhumda. Sanırım öyle bir enerji yaydık ki çevremize… Continue reading
-
Ev, bazen bedava bir kavundur.
05.09.2024, 07:54, Bandırma Ev dediğim yerdeyim. Coğrafi biçimler bile tanıdıklık duygusu verir mi? Yokuş görünce ait olduğu yerde olduğunu anlar mı insan? Göğü yırtan jet uçaklarının kulak delen gürültüsüne nasıl alışılır? Ev telefonsuz, parasız, kimliksiz evden çıkmak yine de tüm işlerini halledebilmektir belki. Seni tanımasa bile aileni tanıyan esnafla muhabbet etmektir. Bazen pazarcının verdiği bedava… Continue reading
-
Kökler ve aidiyet
25.08.2024, 06:10, Bodrum Dün bir arkadaşım köksüz olduğundan bahsetti ve bu duyguyu o kadar güzel tanımladı ki. Ben de iki gündür benzer şeyler düşünüyorum. Nereliyim? Köklerim kesin Bandırma’da. Kendimi bir tek Bandırmalı hissediyorum. Neden bilmiyorum kafamdaki senaryo şu: eğer bir gün birilerinden kaçsam saklanacağım yer Bandırma olurdu. Buradan takipçilerime selamlarımı iletiyorum🙃 Başka hiçbir şehre ya… Continue reading
-
Kürkçü dükkânı
22.08.2024, 06:07, Berlin Geçen sene bu hafta Amsterdam’daki şahane kitapçıları biraz da kıskanarak gezerken rafların arasından kapağına ve adına kandığım bir kitap gördüm. Hemen okumaya başladım. Kitap beni çok etkiledi. Havalimanı treninde kitabı yarıladım. İçindeki egzersizlere başlamak için bir an evvel Berlin’e dönmeyi bekledim. Geçen sene bugün ilk günlük yazımı bir deftere yazdım. İkinci günden… Continue reading
-
Tutun kapıları, yaz kaçamasın!
21.08.2024, 06:18, Berlin Eyvahlar olsun. Güneş benden sonra uyanıyor, benden erken yatıyor. Her sonbahar gelişinde bende aynı telaş. Yazı yeterince iyi değerlendiremedim hissi. Nereden baktığıma göre değişir bu durum ama ben yazmaktan değil yaşamaktan bahsediyorum. Yazma üzerinden değerlendirirsek çok verimli bir yazdı. Sanırım yazarken yaşamayı biraz unuttum. Ipadim evde ve gittiğim yerlerde uzvum olmaya devam… Continue reading
-
Beşbenzemezler
20.08.2024, 06:14, Berlin Alışkanlıkları geçtim, huyları geçtim, değer yargılarımız bile aynı evde büyüdüğümüz insanlarla farklı olabiliyor. Aynı geniş ailenin farklı evlerinde büyümüşseniz bambaşka insanlarsınız. Akrabalık müessesesi neden bu kadar çatışmalı anlayabiliyorum. Bambaşka insanlar hayatları boyunca görüşmeye mahkûm ediliyor. Eğer kendi yargılarınızın propagandası içindeyseniz geçmiş olsun. Boşuna boğaz yoruyorsunuz. Daha da ısrarcı olursanız ıskartaya çıkarılıyorsunuz. Bireyin… Continue reading